SURİYE ile İskenderun’dan Cizre’ye kadar uzanan 911 kilometrelik sınırımız binlerce kişinin öldüğü, 3 milyon insanın göç ettiği savaş nedeniyle üç yılı aşkın süredir sancılı. Hatay, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa ve Mardin illerimizden bu ülkeyle aramızdaki 13 sınır kapımızın Suriye tarafı, çeşitli güçlerin kontrolünde. Öyle ki bazı kapılar birkaç kez el değiştirdi. Bugün için sınırdaki kapılardan halen 2’si Suriye devletinin, 2’si İslami Cephe’nin, 1’i Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO), 3’ü Irak-Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) ve 5’i de PKK’nın Suriye kolu Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) denetimi altında bulunuyor.
KONTROLLÜ TİCARET
Kapılardan Türk vatandaşları geçiş yapamıyor, ancak insani yardım gönderiliyor. Cilvegözü ve Öncüpınar kapıları ise kontrollü olarak ticarete açık. Esad güçleri Hatay’daki Yayladağı’nın karşısında bulunan Keseb ile Mardin’deki Girmeli’nin karşısındaki Kamışlı’da kontrolü elinde bulunduruyor. Şura liderliğini Ahmet İsa eş-Şeyh’in yaptığı İslami Cephe, Hatay’daki Cilvegözü’nün karşısındaki Bab El Hava ve Kilis’teki Öncüpınar’ın karşısındaki Es Selame kapılarını kontrol altında tutuyor. Abdülilah Beşir’in liderliğindeki Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Karbeyaz (Yiğitoğlu) karşısındaki Azmarin kapısını denetliyor. Cilvegözü ve Öncüpınar ticarete açık. Türkiye’den giden malzemeler tampon bölgede Suriye araçlarına transfer ediliyor.
KAPI KÖPRÜDEN İBARET
Ebubekir el Bağdadi liderliğindeki IŞİD, Şanlıurfa’da Akçakale’nin karşısındaki Telabyad, Gaziantep’te Karkamış’ın karşısındaki Carablus ve Kilis’teki Çobanbey’in karşısındaki El Rai kapılarında bayrağını dalgalandırıyor. Liderliğini Salih Müslim’in yaptığı PYD ise, Şanlıurfa’da Ceylanpınar’ın karşısındaki Rasulayn, Mürşitpınar’ın karşısındaki Ayn-El Arap, Gaziantep’te Islahiye’nin karşısındaki Meydani Ekbez, Mardin’de Şenyurt’un karşısındaki Derbesye sınır kapılarını elinde tutuyor. Şırnak’ın Cizre ilçesinde içsavaştan kaçan Suriyelilerin geçiş yaptığı sadece bir köprüden ibaret olan sınır kapısının karşısındaki Andivar da PYD’nin kontrolünde.
İŞTE TÜRKİYE-SURİYE SINIRINDAKİ KAPILAR
1- YAYLADAĞI-KESEB Dört ay önce İslami Cephe’nin kontrolüne geçti. Ancak bir ay sonra yoğun çatışmaların ardından Esad güçleri tekrar kontrolü sağladı.
2- KARBEYAZ-AZMARİN Uzun yıllardır kapalı, sadece bayramlaşmalarda açılıyordu. İçsavaş nedeniyle o da yapılmıyor. ÖSO’nun kontrolünde.
3- CİLVEGÖZÜ-BAB EL HAVA 2011 sonlarında ÖSO kontrolüne geçti. 2013 yılının Aralık ayında İslami Cephe ani bir baskınla kapıyı ÖSO’dan aldı.
4- ISLAHİYE-MEYDANİ EKBEZ Karşısındaki Suriye’nin Meydani Ekbez bölgesi tamamen PYD kontrolünde.
5- ÖNCÜPINAR-ES SELAME Es Selame Sınır Kapısı, 2012 yılı temmuz ayında ÖSO kontrolüne geçti. Ardından İslami Cephe kapıyı kontrol altına aldı. Kapıda bazı ÖSO grupları da bulunuyor. Ancak kontrol İslami Cephe’de.
6- ÇOBANBEY-EL RAİ Bölge geçen ocak ayında IŞİD’in kontrolüne geçti.
7- KARKAMIŞ-CARABLUS 2012 yılı temmuz ayında rejim güçlerinden ÖSO kontrolüne geçti. Bu yılın ocak ayının başında ise IŞİD’in eline geçti. Birkaç gün sonra ÖSO 7 Ocak’ta kontrolü yeniden ele geçirdi. Ancak, 17 Ocak günü kontrolü IŞİD yeniden ele aldı.
8- MÜRŞİTPINAR-AYN EL ARAP Ayn-El Arap (Kobani) Sınır Kapısı savaşın başından bu yana PYD’nin kontrolünde. Mürşitpınar’dan insanı yardıma ve Suriyelilerin haftanın iki günü geçişine izin veriliyor.
9- AKÇAKALE-TELABYAD 2012 yılı eylül ayında 3 gün süren çatışmaların ardından ordu birliklerinden ÖSO güçlerinin eline geçti. Sınır kapısının kontrolü, geçen yılın aralık ayında başlayan ve bu yılın ilk günlerinde sonlanan çatışmaların ardından ise IŞİD’e geçti.
10- CEYLANPINAR- RASULAYN 8 Kasım 2012 günü çıkan ve 3 gün süren şiddetli çatışmaların ardından rejim güçlerinden ÖSO’ya geçti. PYD, sınır kapısını 2013 yılı ocak ayındaki çatışmaların ardından kontrolü altına aldı.
11- ŞENYURT-DERBESYE PYD tarafından ilan edilen Rojava’nın Cizire kantonunda bulunuyor. Derbesye Sınır Kapısı’nda 2 aydır PYD bayrağı dalgalanıyor.
12- GİRMELİ-KAMIŞLI Suriye ordusunun kontrolünde ve Suriye bayrağı dalgalanıyor. Sınır kapısı giriş ve çıkışlara kapalı bulunurken, sadece özel izinle insani yardımların geçişlerine açılıyor.
13- CİZRE-ANDİVAR Yıllardır kullanılmıyor. Sadece bir köprü bulunuyor ve Türk askeri nöbet tutuyor. Karşısı Kürt bölgesi Rojava ve tamamen PYD denetiminde.
O bölge istikrarsızlık sınırına dönüştü
Suriye, Türkiye’nin tüm komşuları arasında en uzun sınıra sahip olduğu komşusu idi. Daha doğrusu, bu, 2011 yılının 15 Mart tarihinde Suriye’de olaylar patlak verene kadar geçerliydi. O günden sonra, Türkiye’nin Suriye ile sınırı kalmadı denebilir. Daha önceki egemen otoriteyi temsil eden Şam rejimi ile Türkiye arasında iki sınır kapısı bulunuyor. Ancak, Ankara, Şam nezdinde Şam’ın en büyük karşıtı ve o iki sınır kapısı çalışmıyor. Bunun yanı sıra “eski Suriye” sınırında Türkiye’nin komşu olduğu ama egemen otorite denemeyecek sadece “fiili kontrol”den söz edilebilecek üç unsur var. Bunlardan biri, Şam rejimi karşıtı ve Özgür Suriye Ordusu sıfatını kullanan, ancak yerine göre kimlikleri değişkenlik gösteren silahlı güçler. Bir diğeri, PKK’nın Suriye uzantısı olarak kabul gören PYD ve nihayet şu anda Batı dünyasının tümü ve Arap dünyasının önemli bir bölümünün yok edilmesi için işbirliği kararı aldığı IŞİD. Bunların arasında sadece IŞİD devlet olduğunu iddia ediyor. Her biri, “non-state actor” yani “devlet olmayan güç” konumuna giriyorlar. BM’de devlet olarak temsil edilen dördüncüsü ile Türkiye’nin ilişkileri kesik olmanın ötesinde, hasmane. Geri kalan üç sınırın biriyle yani IŞİD ile meşru bir ilişki artık söz konusu olamaz. PYD ile ilişkilerin geleceği çok belirsiz. ÖSO’nun çok parçalı bir yapı ve elinde tuttuğu mevziler içindeki güçlerden birinin veya Şam rejimi ya da IŞİD’in eline geçme ihtimalini barındırıyor. Sınır kapılarına ilişkin mevcut durum, bir anlamda, Türkiye’nin Suriye bağlantısının kopmuş olduğu veya belirli noktalarda büyük sıkıntı içinde girdiği anlamına geliyor. Suriye’deki mevcut görüntünün kısa vadede değişmesi mümkün görülmediği gibi, Türkiye’nin bir zamanlar en uzun sınırının bulunduğu hat, sürekli bir istikrarsızlık bölgesine dönüşmüş durumda. Söz konusu olan upuzun bir alan, bir yandan, Türkiye için ciddi bir “güvenlik tehdidi”ni oluşturuyor, aynı zamanda da Türkiye’nin Körfez ve Arap dünyasına inen ticaret yollarının önünü keserek, Türkiye’ye yakın ve orta vadede esaslı bir ekonomik sıkıntı oluşturma potansiyelini ifade ediyor.(Hürriyet)
YORUMLAR