Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 Ağustos’ta yapılan seçimle Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından kimin AK Parti Genel Başkanı, dolasıyla da kurulacak 62. Hükümetin başbakanı olacağı merakla bekleniyordu. Bu ismi tespit etmek amacıyla bugün toplanan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu’na başkanlık eden Erdoğan, merakla beklenen ismi açıkladı.
Erdoğan, açıklamanın yapılacağı salona birlikte geldiği Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun adını yeni başbakan olarak açıkladı: "27 Ağustos’ta AK Parti’nin olağanüstü genel kuruluna, genel başkan adayı olarak girecek arkadaşımız dışişleri bakanımız Konya milletvekilimiz Ahmet Davutoğlu kardeşimdir." dedi.
Erdoğan konuşmasında şunları söyledi;
AK Parti’nin ilgili kurullarında yapılan değerlendirmeler ve alınan kararlar Türkiye’nin en büyük siyasi hareketi ve hükümeti olduğu için sadece bir partiyi ilgilendirmiyor. Türk siyasetinin ve ülke yönetiminin de geleceğini ilgilendiriyor. Hatta AK Parti’de yaşanan gelişmeler tüm bölge ülkeleri ve dünya kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor.
Bu konuda kuyumcu titizliğiyle çok hassas bir çalışma yürüttük. Belli bir aşamaya gelmiş bulunuyoruz. Değerli kardeşlerim partimizi kurduğumuzda 14 ağustos 2001’de bir açıklamamız vardı. AK Parti bütün işlerini istişareyle yapar. İstişareler neticesinde kararını alır ve onu uygulamaya koyar ve biz bugüne kadar bundan hiçbir zaman kaçınmadık, hiçbir zaman taviz vermedik. AK Parti grubunda MYK’da genişletilmiş il başkanları toplantımızda milletvekillerimizle istişarelerimizde, arkadaşlarımızın görüş ve önerilerini aldık. Belediye başkanlarımız, il başkanlarımız, kadın ve gençlik kolları yönetimlerimiz düşüncelerini ortaya koydular. En son partimizin MYK’da da meseleyi ayrıntılarıyla ele aldık ve bir sonuca vardık.
Partimiz içinde nifak çıkması, fitne çıkması için çaba sarf edenler, ellerini ovuşturanlar oldu. medyada çatışma çıkması için çok kirli operasyonların yapılmasına da şahit olduk. Partimizi karıştırmak için gayret gösterenler de oldu. Bunların hepsini biliyoruz ama bunları herkesle paylaşamayız. Partimiz bu operasyonların hiçbirine eyvallah demedi. Tuzaklara düşmedi. Şu ana kadar süreci çok büyük başarıyla, kardeşlik hukuku içinde buraya getirdik. Önümüzdeki hafta olağanüstü genel kurula kadar da bu süreç aynen böyle devam edecektir. Asıl imtihan olağanüstü genel kurulun ardından başlayacak, hem genel başkan seçilen, başbakanlık görevini üstlenen arkadaşlarımız, hem de onun çalışma arkadaşları önemli bir süreçten geçecekler. Bu süreci birlik içinde dava şuuruyla en güzel şekilde geçireceklerine yürekten inanıyorum.
Batıda gelişmiş ülkelerde başarılı olamayanlar çekilir. İsimleri zikredilen bazı arkadaşlarımızı ve üç dönem kuralına bundan önceki seçimlerde daha henüz takılan olmadı. Ama bu seçimde takılanlar olacak. Bir başka hususta genel başkanlık ve başbakanlık makamının aynı arkadaşımız üzerinde toplanması kriteriydi. Niye? Çünkü güçlü bir genel başkan- başbakan başarılı olabilir. Buradaki güç dağılımını bölmeye kalkarsak, başarıyı peşinen Allah muhafaza yok etmiş oluruz. Olması gereken ney? Bunlar önemli şeylerdi. Partimiz iktidara geldiğinde biliyorsunuz genel başkan ve başbakan ayrıydı. Biz bunun zorluklarını ciddi şekilde yaşadık. Başbakan parti genel başkanı olursa daha güçlü olabilir. Başbakan olan genel başkan daha güçlü bir genel başkandır.
Yeni süreçte genel başkan ve başbakanın aynı kişi olmasını önemli bir kriter olarak belirledik. yine istişarelerde isimleri zikredilen bazı arkadaşlarımız bu kriterlere takıldı. Adayımız çok yoğun istişareler neticesinde belirlenmiştir. Adayımız partimizin kuruluşundan bugüne kadar gelen kriterler ve tecrübe ışığında belirlenmiştir.
Partimiz içinde arkadaşlarımız arasında herhangi bir kırgınlık oluşmamıştır oluşacağına da ben asla ihtimal vermiyorum. Her bir arkadaşımız süreci son derece şeffaf şekilde izlemiştir. İstişarelerin ne kadar sağlıklı işlediğini de onlar da gördü, ben de gördüm. AK Parti büyük bir ailedir. Şu anda Türkiye’de üye sayısı itibariyle 9 milyonu aşkın üyeye sahip bir numaraları parti AK Partidir.
Bugün bu batıda nasıl oluyorsa, Türkiye bunun da örneği olacaktır. Beş lira versin, on lira versin. Ama ben bu seçime şu kadar katkı veriyorum demek bambaşka bir duygudur. Bu duyguyu mensuplarımıza yaşatmak ayrı bir anlayıştır. Parti yönetiminde kabinede görev yapan onlarca arkadaşımız engin bir tecrübeye ulaşmıştır.
Bu kadar zengin kadroya sahip olmaktan, bu kadar değerli insanlarla yol arkadaşlığı yapmaktan rabbime ne kadar şükretsem azdır. Bu büyük ve örgütlü teşkilat, kendi içinden bir kişinin seçilmesi gereken böyle bir anda, o bir kişiyi de en sağlıklı şekilde belirlemiştir.
YORUMLAR