Bilindiği üzere 3 Aralık -10 Aralık Dünya engelliler haftası... Değişik aktivitelerle kutlanacak ve sonradan rafa kaldırılacak olan bu hassas konuya değinmek istiyorum.
Doğuştan ya da sonradan değişik nedenlerle bedensel, ruhsal, zihinsel, duygusal ya da sosyal yetilerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeni ile toplumsal yaşama ve günlük ihtiyaçlarını gidermede karşılaştıkları sıkıntıları, zorlukları olan bu kardeşlerimizin koruma, bakım, rehabilitasyon ve danışmanlık anlamında destek hizmetlerine oldukça ihtiyaç duymaktadırlar.
Söz konusu bahse konu engeller doğuştan olabileceği gibi sonradan geçirilen kazalar ve hastalıklar sonucu da ortaya çıkabilmektedir. Birleşmiş Milletler raporlarına göre Dünyada 500 milyona yakın engelli bulunmaktadır. Türkiye’de de nüfusun %10'u engelli teşkil etmektedir.Söz konusu bu insanlarımız sıkıntılı olan bu yaşamları….. dolaylı ya da dolaysız bir şekilde bizlerin engellemeleri ile karşı karşıya bulunmaktadır. Onların istediği çok basit aslında. "LÜTFEN BİZE ENDEL OLMAYIN"
Bu feryat aslında çok şeyi ifade etmektedir.
Günlük yaşantıda cadde ve sokaklarda çok sayıda engelli ile karşılaşmamızın sebebi, engelli kardeşlerimizin olmadığı manasını taşımaması gerek. Bu insanlarımızın dış dünya/mekan kullanımlarında karşılaştıkları ve yaşadıkları güçlüklerdir.
Engelli olan herkesin bizler gibi faydalanma imkanı bulduğu, nimetlerinden ve hizmetlerinden faydalandığı her olanaktan bağımsız bir şekilde kendileri de faydalana bilmelidir. Engelli insanlarımız için ( faydalanabilmesi adına) engelleri ortadan kaldıracak koşulları oluşturmak, rehabilitasyon ve destek hizmetlerini geliştirmek, yeterli sosyal koruma sağlamak ve kapsamlı programlar oluşturmak en önde gelen görevdir.
Engelli insanlarımızın karşılaştıkları ve yaşadıkları sorunlar sadece kendilerinin değil, ailenin, çevrenin, toplumun , kısacası tüm insanların ortak sorunudur. Ayrıca devletin şefkatli kolları onları kucaklayıp, sağlık, eğitim ve istihdam alanında kendisini hissettirmelidir.
Bugün sağlam olarak gözüken bizlerin (yarınımızın ne olacağı belli olmadığından) bu konularda engelli kardeşlerimize gerekli hassasiyeti, kolaylığı ve şefkati göstermek durumundayız. Bunu yaparken de çabalarımızı ve özveriliğimizi bir haftaya sığdırmamamız gerekmektedir. Üzüldüğüm nokta bu tür etkinliklerin günlere yayılamasıdır. Anneler günü, sevgililer günü, babalar günü, kurtuluş günü vs...
Böylesi önemli olaylar yaşantımızın her evresinde bizlerle birlikte yaşamalı ve yaşatılmalıdır.
Hemen hemen herkesin şahit olduğu bir konu ile sonlandıralım. Engelliler için yapılan güzergahlarda araçların park etmesi, engelli yolda / parkurlarda yapılan düzenlemelerde ağaç ve direklerin hesaba katılmadığını görmekteyiz. Bu sıkıntıları belki bizler yaşamıyoruz ama yaşayanlar çok iyi bilir. Bizlerden beklenen sadece anlayıştır. Düşünen her insan engelli değildir. Nice engelli insanımız engelli olmayan insanımız kadar yaratıcı ve bir o kadarda çalışkan olduğunu unutmayalım. Rahmetli babamdan bir örnekle bitiriyorum. Kendisi ama olup, Siirt merkez camiinde vaaz verirdi. Annem kuran metnini, ağabeyim ise Türkçe metni bir kere okuması ile hafızaya beller, topluma dini hitabeler yapardı. İş bununla da bitmiyor. Vefatında bıraktığı alet sandığındaki minyatür aletleri annemize sorduğumuzda bunlarla babamızın çakmak tamir ettiğini bizlere söylerdi. Görme engelli olduğu halde ilk, orta ve lise öğrenimini derece ile hariçten bitirmiş, değişik kurslara ait onlarca sertifikaya sahip olmuştur. Kuran hafızı olup, onlarca telefon numarasını, aradan yıllar geçmesine rağmen hafızasında unutmadan ve karıştırmadan tutabiliyordu. Camiye ve çarşıya tek başına inip geri dönen babamıza nasıl gidip gelirsin sorulduğunda "bastonun çıkardığı eko ses ile tümsek, duvar, çukur, direk engelinin olup olmadığını sezginlediğini" ifade ederdi. Verdiğim bu örnekleme ile uzvu eksik olana, engelli gözle bakılmamasını bizlere hatırlatmaktadır. Sahip olduklarımızın kıymetini bilelim. Kaybettikten sonra kıymeti bilinecek bir ortamı yaşamama adına, tüm engelli kardeşlerimin gününü en içten dileklerimle kutluyor, daha rahat ve engelsiz bir dünya için el ele diyorum...
Destek olunamıyorsa, köstek olunmasın; engeller aradan kaldırılsın...
YORUMLAR