Halinden belli ki; Adam inşaatta amelelik yapıyor..
Çizmeleri çamur içinde, üstü başı toz, çamur.
Bakkala girip, meşrubatlara baktı..
Mümkünse ucuz birşeyler aradı.
"Cola ne kadar?. Gazoz ne kadar?." diye sordu.
Cola 2,5.. Gazoz 2 liraydı. Cebindeki parayı saydı, ancak gazoza yetiyordu.
Gitti bir şişe gazoz aldı. İki tane de 10 kuruşluk sakız.
Bakkal, cebindeki parayla vitrindeki meşrubatın 50 kuruşluk farkını beş dakika düşünüp hesaplayan ameleye acıdı.
"Al bir kaç sakız daha. Benden olsun, arkadaşlarına verirsin" dedi.
"Al kardeşim" dedi "İstediğin kadar al" diye Israr etti bakkal.
Yok! almadı. "Olmaz, gerek yok, hakkımız bu kadar" deyip çıktı gitti amele.
Tamamen yaşanmış, gerçek bir olaydır bu.
Utandım.
Ameleden, kendimden, hırsızlardan, soysuzlardan utandım.
Bu ahlaktaki bir ameleden, okumadığı veya okuyamadığı için utandım.
Hırsızlığın itibar sayıldığı bir memlekette, sakıza dahi tenezzül etmeyen bir amele psikolojimi alt üst etti.
Sonra düşündüm..
Alevi midir, sünni midir, Kürt müdür, Türk müdür bilemedim ama..
Koskoca pastaları bölüşemediğimiz bu memlekette,
Bir paket sigara için cinayetler işlediğimiz bu ülkede..
Ya bu amele okuyup da sağlam bir mevkiide söz sahibi biri olsaydı?
Allah muhafaza !. Nefes aldırmaz, hepimizin canınna okurdu herhal !.
Ne vergi kaçırabilir, ne para aklayabilirdik !.
YORUMLAR