Karşıyaka'nın Kurtarılmış Sokakları

Karşıyaka'nın girişinden, yani Tersane'den itibaren bir keşmekeşlik yaşanmaya başladı. Eski adı Tramvay Caddesi olan 1675 sokaktan itibaren, özellikle içlere doğru gidildiğinde, Çarşı'ya yaklaşan ve bağlanan araç trafiğine açık sokaklar tam bir felaket yuvası haline geldi. Çarşı'ya alış verişe gelen toptancı ve şirket araçlarının yoğunluğu da yaşanan keşmekeşin üzerine tuz biber oluyorlar. Hele hele Çocuk Yuvası'nın önü tam bir facia!. Resmen satış elemanları araçlarını yolun üzerine bırakıp çarşıya gidiyorlar. Sen artık nasıl geçersen geç buralardan!. Biliyoruz sokaklar dar. Fakat gelen sürücüler de eğitimsiz olunca kambur üstüne kambur ekleniyor. Sokak köşelerinde bulunan trafik yön levhaları, bilerek ya da bilmeyerek koparılmış, atıl duruma getirilmiş. Mevcut levhaları da takan sürücü yok!. Kim kime dum duma bir hal var Karşıyaka sokaklarında. Tek yönlü yollarda çift yön dolaşan eğitimsiz, bilgisiz ve dikkatsiz sürücüler kol geziyor. Esanfın haklı olduğu manzaralar da var. Mesela; Adam dükkanının önü kapanmasın diye, kaldırıma yayılıyor. Bunu anlarım. Çünkü bir araç dükkan önüne park ettiği an, esnafın önü kapanıyor. Fakat o da ne?. Son günlerde bir moda başladı Karşıyaka sokaklarında: Esnaf artık dükkan önü sınırlarını da aşıp, sağa ve sola doğru tabure, duba vesaire eşyalarla "tanıdıklarına" yer ayırmaya başladı. Başladı, haddini aştı, çünkü denetleyen bir mekanizme yok!. "Bu ne hal?" diye soran bir zabıta yok ortada!. Zabıtanın altında yazlık bir mini araba var. Biniyorlar içine, iskele senin, metro benim!. Başka yer yok!. Sanki koca Karşıyaka, çarşıdan ibaret!. Ya apartman sakinleri?. Maşallah, apartmanın önüne bir duba koyan, kimsenin aracını park ettirmiyor..Çözümü bulmuş oluyor. Herkes Ali kıran baş kesen olmuş!. Zira devlet yok!. Devletin olmadığı yerde de "Ben yaptım oldu" mantığı iktidara geçiyor. Bizim siyasilerin ya da bürokratların bir huyu vardır. Seçilene ya da atanana kadar her dili dökerler. Yaparlar, asarlar, keserler. Seçildikten sonra da vaatlerin yerini mazeretler alır. "Yetkim yok" "Benim bölgem değil" vesaire söylemler zirve yapar. Ben söyliyeyim de.. Yetkililer ister kulağının üstüne yatsın, ister bu konuları dikkate alsın. Karşıyaka sokakları, özellikle çarşıya yakın ve araç girişine açık sokaklarda tam bir başıboşluk var ve şehrin göbeğinde maalesef devlet yok!. Ey Belediye!. Ey hükümet ya da Emniyet.. Her kimseniz!. Karşıyaka'da kurtarılmış sokaklar var!. İlgilenin biraz!. Fazla değil.. İki gün bu sokaklara bir trafik polisi ve zabıta şöyle bir girip çıksa.. Önüne gelenin kafasına göre çaktığı dubaları toplasa.. Sen de rahat ben de !.