Yer yüzünde denizin dibinde yaşayıp da denizi göremeyen başka bir toplum yoktur.
Bu Karşıyakalılar denizi görmek için 50 metre sahile yürümek zorundadırlar.
Buyrun gelin ölçelim.
Yürümek zorundadırlar çünkü çok bilmiş belediyemiz, yıllar yılı kamyonlarla habire denizi doldurmuşlardır.
Bu fiiliyatın diğer adı da "inşaattır".. Bilmiyorum anlatabildim mi?.
İnşaat veya yap boz, Türkiye'de gelişmiş olan en "verimli" sektördür.
Hadi doldurdun denizi.. Ne olacak şimdi?. Eh yap bir cafeterya, oturup manzaranın keyfini çıkaralım diyeceğim ama..
O da yasak !. Denizi seyretmek yasak!.
E naapacağız?.
Ser kilimleri, çıkar ayakkabıları, doldur kadehi, çek kafayı, dağıt sahili.
Belediyenin halkında gördüğü seviye bu!.
Yani, "Doldurduk denizi, birkaç nezih kafeterya koyalım da, vatandaş medeni şekilde oturup sıfır düzeyde manzaranın keyfini izlesin" diyen yok!.
Ne var?..
Yasak var.. Seviye düşüklüğü var.. Sınırsız özgürlük ve sarhoşlara yardım yataklık var!. İnşaat var !. (Dedim ya?. İnşaat çok önemli bir sektördür)
ŞİMDİ : Yıllardır süren yıkım zihniyetine ses çıkmayınca, belediye baktı ki halk sessiz, kaderine razı..
Bu sefer gözü ağaçlara dikti.
Türkiye'de İzmir'in ve Karşıyaka'nın simgesi olan palmiyelere!.
Adam ağaç kesmeyecekmiş. Peki naapacak?.
"Yer değiştirecekmiş."
Kime battı bu ağaç kardeşim?. "Yürümekte zorlanılıyormuş"
50 kişi yan yana gelip, kollarını uzatsa denize ancak ulaşabileceği bir mesafede, insanların yürümekte zorlandığı bahanesinin altında ne yatar biliyor musunuz?
Yani diyor ki üstad: "Siz salaksınız, futbol sahası büyüklüğündeki bir alanda yürüyemez ve gider bir ağaca toslarsınız.. İyisi mi, ben bu ağaçları kaldırayım da, siz bir aptallık yapıp kafanızı bir yerlere toslamayın!"
Bir belediye, halkını bu kadar salak yerine koyabilir.
1675 sokağın bir diğer ismi, "Tramvay caddesidir".
Çünkü oradan yıllar önce tramvay geçerdi. Bu yüzden adı budur.
Ya sonra ?. Kaldırıldı. Tramvayın işine son verildi.
Şimdi muktedir tramvay yapacak, ağaçları da taşıyacakmış
Peki 10 yıl ya da 5 yıl sonra tramvay adlı oyuncaktan sıkılırsanız ve kaldırırsanız..
Devletin milyonlarını sokağa atarsanız.. Bu sözde taşıdığınız ağaçları nereye sokacaksınız abi?.
Tekrar yerine mi getirip sokacaksınız yani?
Ağaç yerinde güzeldir!.
Yani geriye dönüp bakıyorum da..
Şemikleri böldünüz, Nergiz'i katlettiniz!. Hem de tam ortadan!
Esnaf kan ağlıyor. İnsanların alışkanlıklarını, yol güzergahlarını bir gecede katlettiniz.
Hiç yapıcı bir faaliyetiniz yok mudur sizin be abicim?
Hep mi yıkmaya yakmaya meraklısınız?.
Kendisini seçen bir topluma bu derece ihanet edilir mi?.
Denizin insanı denizden bu derece uzaklaştırılır mı?.
Bu nasıl halkçılık?.
Halka rağmen halkçılık diye bir şey var mı?
Karşıyakalı Geri Adım Attırdı!
Bakın bugün ne oldu...
Karşıyaka halkı duyarlı, haliyle palmiyelerine sessiz kalması beklenemezdi.
Ve günlerdir süren tartışmalar sonrasında 17.05.2015 günü "Karşıyaka Halkı Palmiyesine Sahip Çıkıyor" adı altında eylem yapılacaktı ki Aziz Beyin kafasında ampuller yandı...
Karşıyakalı bu eylemi yaparsa yanarız biz diye düşündü ve günlerdir gıkını çıkarmadığı palmiyeler konusunda sosyal medyadan açıklama yaptı "Karşıyaka Tramvayı için ağaç kesimi olmayacak. Güzergah üzerindeki ağaçları taşıyarak yine Karşıyaka sahillerinde yaşatacağız. Ağaçlarına sahip çıkan Karşıyakalı hemşehrilerimi kutluyorum. Umarım çevreye duyarlılığımız konusunda bir daha şüpheye düşmezler" dedi.
Yani diyeceğim o ki Karşıyakalı'nın fendi Aziz'i yendi...
YORUMLAR