Reklam
Abidin Tekin

Abidin Tekin

KOMÜNİST...

01 Mayıs 2024 - 18:34

Yıllar önce Bayraklı'da bir mensucat fabrikasında işçiler greve başlamışlardı


Tabi biz de nedir ne değildir diye gittik


Fabrikanın tam karşısındaki demir yolunun kıyısına Kızılay çadırına benzer bir iki tane çadır kurmuşlardı


Hava soğuktu. 

İki çadırın arasına bir gaz tenekesi koymuşlar, çalı çırpı toplayıp yakmışlardı


İşçilerin eşleri ve çocukları da gelmişti

Küçükler bir kenarda oyunlar oynuyorlar, okul çağında olanlar da daha sakin bir köşede, güya ders çalışıyor veya çalışmaya çalışıyorlardı


Genç bir işçi karısı çadırın içinde bebeğini emziriyordu.


Çocukların üstünde eski veya ikinci el dediğimiz hırkalar ceketler vardı


Fabrika kapısında da amirler, müdürler şefler falan vardı

Onlar da eylemci işçilere bakıp duruyorlardı


Bazen gerginlik çıkıyormuş gibi görünse de dikkate değer bir kavga gürültü olmuyordu


Akşam saat dokuz gibi bir Mercedes geldi

Şoför hemen atlayıp arkada oturan kelli felli bir herifin kapısını açtı


Takım elbiseli, kravatlı, şık elbiseli ve göbekli adam ağır hareketlerle arabadan inip işçilerin yanına geldi


Şöyle bir ortamı gözleriyle süzüp havayı kokladıktan sonra işçi ailelerine direnmekten, vazgeçmemekten falan bahseden kısa bir nutuk attı ve bir isteklerinin olup olmadığını sordu


Bütün varlıkları o an için birkaç çadır, bir gaz tenekesinde yanan çalı çırpı ve ufaklıkların elindeki krakerler olan garibanlar ne isteyebilir ki ayaküstü? 


"Sağ ol ağam" diye mırıldandılar


"Sen sağ ol" dedikleri sendika yetkilisi döndü ve Mercedes'ine bindi, yavaşça gözden uzaklaştı ve karanlıkta kayboldu


O gece Efes otelinde kaldıktan sonra sabah Ankara'ya döndü


Bugün şöyle bir baktım da... 

"iş ekmek özgürlük" diye bağıran kardeşlerimin yanında, ekmeklerini vermeyen ya da veremeyen bürokratlar da yürüyorlar


Bir tane işçi demiyor ki;

"Hacı! Zaten senin yüzünden maaş alamıyoruz. Nerde bizim paralar?" demiyor iyi mi? 


Halbuki işçinin yanındaymış gibi görünen bürokratlar, siyasiler, profesörler ve amir müdür sınıfı, hepsi özel sitelerde, güvenlikli mekanlarda ve halktan uzak bölgelerde oturuyorlar, çocukları özel okullara gidiyor


Tarihte bir Lech Walessa vardı

Polonya'da.. 


Çok severim böyle adamları

Onları izlerken tüylerim diken diken olur


İsyankardırlar, muhalefet olsun diye değil, adam gibi muhalefet ederler

Ortalığı ayağa kaldırırlar

Hükümetleri bile yıkarlar, yenisini kurarlar


Neyse... 

Lech Walessa... 

İşçiydi fabrikada

İnsanca yaşamak istedi

Patrona isyan etti, düzene karşı geldi

İşçileri örgütledi.. 


Patron bunu kulağından tuttuğu gibi kapının önüne koydu


Yılmadı korkmadı direndi

Tekrar ayağa kalktı


Sonra mı? 

Herif Polonya Devlet Başkanı oldu


Aldığı Nobel Barış ödülü de ekstrasıdır


Var mı mesela bizim ülkede bir işçi belediye başkanı? 

Ya da bakan? 

Veya başbakan ya da devlet başkanı? 


Yok! 

Bulamazsınız


Çünkü bizim işçi, kendisini sömürenle kolkola girip, "iş! ekmek! özgürlük! " diye yürür yıllarca


Alan razı satan razı... 

Patron memnun, işçi memnun


Pis komünist Lech Walessa.. 

Polonya'nın altını üstüne getirmişti


Allah'ın rahmeti üzerine olsun

YORUMLAR

  • 0 Yorum