Ölecekseniz toptan ölün!

Mesela Afyon'daki askeri mühimmat deposunda 25 asker şehit olmuştu..

Ortalığı ayağa kaldırdık amma..

Tersane'de ölen 10 asker pek o kadar ses getirmedi..

Mesela Pamukova hızlı tren kazasında, 41 kişi ölmüş, meydanları yıkmıştık amma..

Hemzemin geçitte trenin çarptığı yavrucak çok ses getirmedi..

Mesela Lice'de bir uzman kaçırıldı, ses yok amma..

Dağa kaldırılan çocuklar ses getirdi..

Örnekler çoğaltılabilir, fazlası yok eksiği var..

Mesela hergün kıtır kıtır bir kadının kesildiği ülkede, kadın katliamları sadece birgün yer alıyor sosyal ortamda..

Oysa yekün çıkardığınızda, 2013'te 237 kadının öldürüldüğünü öğrenmiş bulunuyoruz..

Henüz dişe dokunur bir önlem yok!.. Aksine cinayetler hız kesmiyor, tam gaz devam!..

Bu ikiyüz kadın birkaç günde öldürülseydi, bak işte o zaman kıymeti harbiyesi olurdu..

ŞİMDİ;

Son olarak Şırnak'taki bir maden ocağında göçük meydana geldi.. 1 işçi hayatını kaybetti ve aşağıda kalanlar olduğu, daha doğrusu aşağıda "birkaç kişinin" kurtarılmayı beklediği söylendi..

Bu olay yankı buldu mu?.. Elbette hayır!..

Çünkü sayı tatmin edici değil.. Üçyüze tamamlamak lazım..

Diyeceğim;

Herkesin canı kıymetlidir.. Herkesin canı bir canandır.. Her işçi, anasının kuzusudur.. Evinin direğidir..

Ha 1 işçi, ha 300 işçi..

Ateş düştüğü yeri yakıyor!..

Ve maalesef biz hissetmek için, toptancılığı seviyoruz..

Perakende ölümler çok ilgimizi çekmiyor.. Devamının gelmemesi için önlemler almıyoruz..

Medya işin üstüne düşmezse, "koy sepete" diyoruz..

Oysa empati yapsak.. Şırnak'taki maden ocağının önünde bekleyen ihtiyarın gözlerinin içine bakabilsek..
İnanın bana.. Kadere "Bi dakka!" deriz..

Ama tabi baksak, ilgilensek, hissetsek!..