Sendikalar ne işe yarar? Sadece aidat mı toplar?

Allah bazen insanı şaşırtır, doğruyu, gizliyi söylettiriverir…
Öyle ki, ağzından çıkanı kulağı duymaz! Duyduğu zaman da çok geç olmuştur…
Ne söylediğinin farkına vardığında ise, başlar kazı çevirmeye, yanmasın diye.
Ne diyor koskoca bakan? "Kapatacaktık, ruhsat vermeyecektik ama araya 50 tane adam soktular"
Zaten biliyoruz; İşçinin bu memlekette köpek kadar değeri yok.
Araya, devreye girenlere de 50 adam demek abesle iştigaldir… O 50 kişi, aslında adam falan değildir!
İşçinin canı pahasına o araya girenler, yaratıktır, çakaldır, sırtlandır, katildir, haindir!
Bakan'ın dili sürçmüş olmalı.. "50 hayvan" deseydi muhtemelen daha şık duracaktı kurduğu cümleler.
Sıradan bir maden ocağı için, böylesine araya giriliyorsa, daha mühim konularda kim bilir bu araya girenler, ne haltlar karıştırıyorlardır?
E tabi bir de bunlara "hayır" diyemeyen hükümetin de konumunu, bakan çizmiş oldu böylece.
Sonra yaptığı gafın arkasından ne diyor Bakan Bey? "Sözlerim çarpıtıldı"
Bu kadar net sözün çarpıtılması mı olur?
"Bakan istifa etsin" diyeceğim ama ne değişecek ki? Ahmet gidecek, Mehmet gelecek.
O bahsi geçen elli vampir gene etraflarında dolaşacak! Niçin istifa etsinler? Değişen bir şey olmayınca, neyin istifası bu?
Bir de tabi sendika denilen bir kurum var..
Tamam, hükümet 50 kişinin hatırını kıramadı. Yanlış yaptı, Denetlemedi, göz yumdu…
Diyelim ki, Hükümet kaka.. İşadamları kaka.. Patron kaka.. Mühendis kaka.. Ama..
Sendika neden var bu ülkede?
Sendika ne demek? Yazın internete bir bakın.. Utanırsınız sendikanın anlamının öğrenince..
Sendika, işçi demek, işçinin hakkı hukuku demek, işçinin babası demek, anası demek..
Pratikte ne yapıyor sendikalarımız? 1 Mayıs'ları bekliyor.. Kızıl bayraklar hazırlıyor.. Her sene Nisan ayı geldiğinde, televizyonların karşısına çıkıp, "Meydanlar bizimdir!" naraları atıp, işçiyi galeyana getiriyor..
Bir ezberlemiş Taksim Meydanı'nı, başka halt bilmiyor.. 70'li yıllarda katledilen işçilerin üzerinden siyasi tavır takınıyor.. Ve ölülerden rant sağlamaya çalışıyor..
Sonra?..
Sonra, yani 1 Mayıs'ta bağırıp çağırıp deşarj olduktan sonra, 2 Mayıs sabahı, sendika ağaları her zaman olduğu gibi koltuklarına geçiyor, işçileri işlerine yolluyor ve hiç bir şey yokmuşçasına, ülkede her şey güllük gülistanlık gibicesine çaylarını yudumluyorlar..
Görevlerini 1 Mayıs'ta yaygaralarla yapıyor ve tatmin oluyorlar..
Şimdi gidin bir sendikaya ve sorun bakalım;
Deyin ki; "Soma'dan sonra, Soma için bugüne kadar ne yaptınız?"..
Deyin ki; "Yolunuz en son Karaman'dan ne zaman geçti?"..
Deyin ki; "Hiç Ermenek'e gidip, işçilere 'naber? Napıyonuz? nasıl gidiyor bakalım?" dediniz mi?
Sorun bakalım.. Cevapları "erkekçe" bana yazın.. Yayınlayacağım!