Resimde görülen yer, bir depo değil.. Hani üç günde bir malzeme alınıp konulan, haftada bir uğranılan ticari depolar vardır.. İşte resimdeki yer, öyle bir yer değil.. Burası bir ilim yuvası, irfan ocağı.. Adı da önünde yazıyor.. Cemşit'in soğuk hava deposu değil, Körfez "Akademi".. İsme bakar mısınız?.. "Akademi!".. Yani "insan yetiştirme mağazası!".. Buraya günde onlarca öğretmen, öğrenci, temizlikçi falan girip çıkıyor.. Önünden yüzlerce veli geçiyor.. Ama hiç kimse, "Akademi" tabelasının temizliğine ve parlaklığına verdiği önemi, bayrağa vermiyor.. Mübarek bayrak değil, oto yıkama bezi!.. Solmuş, rengi neredeyse turuncuya dayanmış..Rüzgardan büzüşmüş.. Üstelik direğin yarısına inmiş.. Ve buna biz literatürde bayrak diyoruz.. Bu dershaneye girip çıkan yığınla öğrenci ve öğretmen, buna bayrak diyor öyle mi?.. Biz bugüne dek, güya yalın bayrağa çok saygı duydukları için, Atatürk'lü bayraklara karşı çıkan valiler gördük ama bayrak kanununa muhalefet edenlere ceza kesen bir mülki erkan göremedik henüz.. Herhalde milliyetçiliği ayaklar altına alan ağabeylerini örnek alıyor olmalılar.. Ne demiş şair?.. "Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak!".. Vatan mirasçılarının bizler olduğunu bilseydi şair.. Tövbe tek satır bile yazmazdı bayrak için!..
YORUMLAR