Geçtiğimiz hafta sonu AK Parti İzmir il yönetimi olağan genel kurulunu yaptı.
Doğrusunu isterseniz İzmir’in bazı ilçe kongrelerinde gördüklerimizden sonra oldukça sönük bir genel kurul bekliyordum.
Buca’da kongre yapılamamış, Dikili’de yönetime seçilenlerden daha az bir oy sayısı ile ilçe kongresi yapılmış, birçok ilçede tek adayla seçime gitme genelgesi protesto edilmişti.
AK Parti’de bugüne dek pek görülmeyen bu olaylar ve partinin kurucu başkanı Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına seçilmesi sonrası partinin parçalanacağı, partide ayrışmalar olacağı iddiaları nedeniyle yapılacak İl kongresi hakkında olumlu şeyler düşünmek oldukça zordu.
Gelelim Kurultay gününe.
AK Parti her zaman olduğu gibi mükemmel bir organizasyona imza attı yine.
Halkapınar Kapalı Spor Salonu dışarıdan içeriye tam bir düzen içerisinde hazırlanmıştı.
Sabahın erken saatlerinden itibaren partililer kötü hava koşullarına aldırış etmeden gerek kendilerine tahsis edilen araçlarla gerek özel ve belediye araçları ile salonu doldurmuşlardı.
Yani ne 15-17 Aralık operasyonları ne dört bakan hakkındaki soru önergeleri partilileri etkilememişti.
Salonda göze çarpan en büyük pankartlardan biride bu olayların sorumlusu olarak görülen paralel örgüte ithafen yazılmıştı.
“Paralel burada doğdu burada bitecek “.
Davutoğlu her yerde olduğu gibi kendisi için uyarlaması yapılan Kiziroğlu Mustafa Bey şarkısı ile salona girdi şarkı tüm salonla birlikte söylendi. Ayrıca, AK Partili Lütfi Tuna’nın besteleri de orkestra eşliğinde seslendirildi.
Kongre’de en çok dikkati çeken de Bakanların, Milletvekillerinin, yabancı ve yerli özel konukların İzmir İl Kongresine katılımıydı.
Gerek Başbakanın dile getirdiği “İstikbalin kalesi İzmir” söylemi, gerekse katılımın yoğunluğu AK Parti’de İzmir için farklı düşünceler olduğunun bir göstergesi gibiydi.
Kongre’nin en önemli konuşmacısı doğal olarak Başbakan Davutoğlu idi.
Erdoğan gibi güçlü bir hatip ve örgüt adamından sonra AK Parti gibi büyük bir partinin başına gelmek ve o kitleyi tutup coşturabilmek gerçekten kolay değildi.
Ama görünen o ki Davutoğlu bu açığı hemen her konuda rahatça söz edebilmesiyle, içtenliğiyle, kibar, ölçülü, saygılı tavırlarıyla kapatıyor gibi.
Salondaki “Medeniyetin beşiği İzmir’imize hoş geldin bilge adam” pankartı da bu gerçeği yansıtıyordu.
Davutoğlu’nun konuşması güzeldi. Her ne kadar henüz akademisyenlikten tam olarak sıyrılamamışsa da sorunlara ve çözümleri açıkça dile getiriliyordu.
Siyasete, Başbakanlığa ısındığının göstergelerinden biri; Hızlı Tren hatlarından söz ederken; “Selçuklu’nun başkentinde doğan ben Konyalı Ahmet” cümlesi ile sadece hızlı tren müjdesi değil, İzmir’de kalabalık bir nüfusa sahip Konyalı hemşerilerine de yaklaşan seçimler nedeniyle bir mesaj göndermesiydi.
Konuşmada en çok dikkat çeken konulardan biri de İzmir’de Başbakanlık Ofisi’nin açılması kararıydı.
İzmir için çok önemli bu kararın hayata geçirilmesi, İzmir’in sorunlarından birçoğunun kısa sürede ve birinci ağızdan çözümlenmesinin de yolunu açacak.
Ayrıca bazı uluslararası toplantıların da burada gerçekleşmesi İzmir’in her anlamda önünü açacaktır.
Her ne kadar Ofis açılması konusuna muhalefetten “AKP eğer İzmir ile ilgili ofis açma benzeri şey yapıyorsa İzmir’in gelişmesini engellemeye yönelik çalışmalarda bulunmak için açıyorlardır” gibi mesnetsiz karşı çıkışlarla olsada, en azından bu meseleye ön yargı ile yaklaşmamakta yarar var.
İzmir’in statları meselesi tam anlamıyla Arap Saçına döndü.
Davutoğlu kongrede Karşıyaka ve Göztepe stadları yapılacak diyerek bu konudaki kafa karışıklığına da son verdi.
Kongre’nin en büyük sürprizi ise Kiraz Belediye Başkanı Saliha ŞENGÜL idi.
Başkan Şengül’ün AK Parti’ye geçişi oldukça sert eleştirildi, hoş olmayan sözler söylendi.
Tersi örneklerde sesleri çıkmayanların acımasıca eleştirileri gerçekten hiç hoş olmuyor. Özgürlüklerden demokrasiden bahsediyorsak bırakın herkes kendi yolunu ve geleceğini kendisi çizsin.
Davutoğlu: “İzmir hiç kimsenin kalesi değildir. İzmir istiklalimizin kalesidir. İstiklalimizin teminatı olan AK Parti’nin kalesidir” diyor.
Kale kavgaları eşiğinde yeni seçilen Bülent Delican başkanlığındaki AK Parti yönetimine başarılar diliyoruz.
Ama başarının anahtarı haziran ayında yapılacak seçimlerde.
YORUMLAR