Koalisyon görüşmelerinde son güne geldik.
Yaratılmaya çalışılan olumlu havaya bakınca bu görüşmelerden bir ortaklık belgesi çıkması olasılığı var.
Ama gerçek öyle mi?
CHP koalisyon için oldukça uzlaşıcı tavır takındığı birçok görüşünü revize ettiği belli ama bu yeter mi?
Pek sanmıyorum..
Olumlu adımlar koalisyon kurulmasına yetmeyecek büyük oranda..
CHP'nin 14 madde ile başlayan koalisyon şartları AK Parti'ye yakın cenahlardan gelen bilgiye göre yedi maddeye dek düştü.
Peki bu yedi madde üzerinde mutabakat sağlanabilir mi?
Görünen o ki bu çok zor.
CHP'nin -restorasyon AK Parti'nin reform- kelimelerinin anlamları çok farklı, yani AK Parti ve CHP nin arasındaki ideolojik ayrılık kadar.
Kaldı ki mutabakat ile herşey bitmiş olmuyor.
Sıra bakanlıkların dağılımına gelince, yıllardır iktidar olan AK Partinin bakanlıklarda kurduğu düzenin değiştirilmesi çok zor.
AK Parti sahip olduğu bakanlıkları vermek istemeyecektir hele hele bunlar Milli Eğitim, Adalet, Milli Savunma gibi önemli bakanlıklarsa.
Ama koalisyonun CHP ve demokrasimiz açısından kazanımlarını da düşünmek gerek.
Koalisyon Sarayın Davutoğlu ve AK Parti üzerindeki etkisini asgari düzeye indirebilir.
Davutoğlu da bunun farkında.
Ayrıca günümüzün en önemli sorunu olan kutuplaşma; ki bazen oldukça ilerilere gidip saygı sevgi ve meşruiyet tartışmalarına kadar gidip siyasi ahlak sınırlarını da yerle bir ediyor.
Bu nedenle, siyasi arenanın iki farklı siyasi çizgisinin yapacağı bir ittifakın, uzlaşma kültürüne büyük katkısı olacağı da muhakkaktır.
Herşeye rağmen büyük olasılıkla (yüzde doksan diyebiliriz) CHP ile koalisyon çalışmaları ne yazık ki olumlu bir şekilde sonuçlanmayacak.
D. Bahçeli iseAKP-CHP koalisyonunu son ana dek zorlayacak, zorluyor.
İki parti arasındaki görüşmelerin olumsuzlukla sonuçlanacağını düşünen Bahçeli, MHP'nin anahtar konuma girdiği anda partisinin birçok görüşünün AK Parti saflarında benimseneceğini biliyor.
Kaldı ki AK Parti tabanı büyük oranda Bahçeli'ye yakın düşüncede.
Bu yakınlık AK Parti- MHP koalisyonunu öne çıkaracak.
Gerek ülkemizin gerekse Uluslararası kurumların AKP-CHP ortaklığı istemleri bu iki partinin tabanında hiç de destek bulmuyor.
Bu istemin ve AK Parti'nin oylarının düşme nedeninin uluslar arası bir oyunun parçası olduğunu düşünüyorlar.
Geldiğimiz noktada özellikle Erdoğan'ın: “ne yazık ki, çözüm sürecini filan anlamadılar, anlamak istemediler. Öyleyse, şu anda bu buzdolabındadır. ” açıklaması da AK Parti- MHP koalisyonuna bir yeşil ışık gibi oldu.
Şu an terör nedeniyle Cumhurbaşkanı'ndan HDP ye dek herkes birbirini suçlasa da, artan terör olayları konusunda ortak bir noktada buluşma olasılığı da gün geçtikçe azalıyor.
Bu nedenle AKP- MHP ortaklığı bazı güçlere rağmen gündeme oturacak gibi.
Olası bir MHP ortaklığında MHP'ye verilecek bakanlıklarda da fazla bir sorun çıkmayacağı malum.
Ama toplumdaki kutuplaşma ve gerginlik ortamının yumuşatılması için de AKP-CHP koalisyonu çok önemli.
Anlaşmazlıklarda muhalefet blokunun suçlu ilan edeceği kişi belli.
Tayyip Erdoğan.
Kanım odur ki siyasi sorumluluk, zorunlu kalınmadıkça seçim koşullarını zorlamamayı, AK Parti-CHP hükümetinin kurulması için gayret göstermeyi gerektirir.
Şimdi top terörün bir an önce sonuçlanması ve barış koşullarının gerçekleşeceği bir zeminin hazırlanması için siyasilerde.
YORUMLAR