AŞI,CAN'DIR …
Atıl Birol

Atıl Birol

Operatör Doktor/ Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı

AŞI,CAN'DIR …

13 Aralık 2020 - 12:44

Aşı, bir hastalığa karşı koruyucu bağışıklık sağlayamaya yönelik, oldukça güvenli ”Tıbbi” bir uygulamadır. İnsan ve hayvanlarda kimyasal ve hücresel yoldan bağışıklık sistemini uyararak enfeksiyonlara, bulaşıcı hastalıklara karşı koruma sağlayan insanlığın en önemli buluşlarından biridir. Aşılar, bulaşıcı hastalıklara bağlı sakatlık ve ölümlerin azaltılması ve en önemlisi, uzun vadede hastalık etmeninin ortadan kaldırılması açısından İnsan ve Toplum Sağlığını korumada vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Dünya çapında halen her yıl bir milyondan fazla insan Aşı ile önlenebilir hastalıklar yüzünden ölüyor. Bu hastalıkların birçoğu Aşılama Programımız sayesinde ülkemizde hiç görülmüyor ya da nadir görülüyor. Yaygın aşılama ile” Çiçek” hastalığı tamamen yok edilmiştir,” Çocuk felci” hastalığında ise %99’luk bir azalma sağlanmıştır. Çocuğunuz aşısız ise kızamık, çocuk felci, menenjit, tetanos, sarılık gibi pek çok aşı ile önlenebilir hastalık ve bunların yol açabileceği sakatlık ve ölüm riski altındadır.

Aşılar son derece güvenilir biyolojik ürünler olmakla birlikte herhangi bir ilaç gibi bazı yan etkilere neden olabilir. Bu yan etkilerin çoğunluğu hafif ateş, aşı uygulanan bölgede kızarıklık, şişlik, ağrı gibi hafif yan etkilerdir. Bu yan etkiler sadece birkaç gün sürer ve tedavi edilebilir. Ciddi yan etkiler son derece nadirdir.

Bugünlerde çokça dedikodusu yapılıyor ama Aşının ”Otizm” veya ”Otistik bozukluklar” yaptığına dair bir kesinlikle bir kanıt yoktur. Bir de gene bugünlerde çokça dedikodu konusu olan Aşılarda ”Cıva” bulunduğuna ve bunun zararlı olduğuna dair konuya da bir açıklık getirmek gerekmektedir. Çoklu doz aşı içeren Aşı şişelerine mikroorganizmaların bulaşmasını engellemek için insan sağlığına zararlı olmayan Etil Cıva bileşiği olan ”Tiyomersal” konulmaktadır. Tek doz aşılarda buna ihtiyaç olmadığı için içine Tiyomersal kesinlikle konulmamaktadır. Ayrıca çoklu doz aşılarda şişeye konulan Cıva da kesinlikle insan sağlığına zararlı değildir. Gene Aşılarda ”Alüminyum” olduğuna dair bir diğer şüphe uyandırıcı dedikodu da bugünlerde ortalıklarda dolaşıyor. Alüminyum vücudun mikroorganizmaya daha iyi cevap vermesini sağlarken bir yandan da aşıdan sonra oluşan ateş, ağrı, kızarıklık gibi sorunları azaltır ve bu elementin miktarı Aşılarda o kadar düşüktür ki kana karışsa bile idrarla kolaylıkla atılır.

Aşıların üretim merkezinden uygulamanın yapılacağı merkezlere kadar ulaştırılmasında en dikkat edilmesi gerekli konu, ”Soğuk Zincir”e uyulmasıdır. Aşıların güvenli bir şekilde taşınması için üretilen her Aşı modeli için farklı ısı derecelerinde saklanma koşulları bulunmaktadır.

Türk asıllı Dr. Özlem Türeci ve Dr. Uğur Şahin’in sahibi olduğu Alman BioNTech ve Amerika Birleşik Devletleri’nden Pfizer ilaç şirketinin ürettiği Aşının, -70⁰C’de saklanması gerekmektedir. Güney Kutbu’nda Antartika’da ölçülen ortalama kış sıcaklığı en fazla -49 C olarak kayıtlara geçerken Pfizer-BioNTech, aşı adayının – 70 derece sıcaklıkta tutulması gerektiğini belirterek, Aşıyı donmuş olarak küçük şişelerde kuru buzla nakledeceğini açıkladı. 2⁰C-8⁰C derece arasında sadece 5 günlük kullanım ömrü var. Bu nedenle dağıtımı konusunda bazı zorlukların olabileceği düşünülüyor.

Çinli biyoteknoloji şirketi SinoVac’ın ürettiği, şu anda Çin ve aralarında Türkiye’nin de olduğu başka ülkelerde kullanılması beklenen Aşı için ise 2⁰C-8⁰C derece arasında uzun süre saklanabileceği açıklandı.
ABD’li biyoteknoloji şirketi Moderna’nın üretim hazırlığında olan Aşısı ise -20⁰C’de saklanması gerekmekte ve 2⁰C-8⁰C derece arasında 30 gün boyunca kullanılabiliyor.

Rusya’da üretilen ve erken kullanım için onaylı olan aşının faz 3 denemeleri sonuçlanmadan aşılamalara başlanması eleştiriliyor olsa da Devlet Başkanı Putin, Sağlık çalışanları ve Öğretmenlerin aşılanmasına başlandığının duyurulduğu Rusya Gamaleya Araştırma Merkezinde üretilen Sputnik V Aşısın ise 2⁰C-8⁰C derece arasında uzun süre saklanabileceği belirtiliyor.

Neredeyse bir yıldır Covid-19 enfeksiyonu ile boğuşuyoruz. Bugüne kadar hepimiz çok acılar çektik. Tüm dünyada halen 68 milyon üzerinde Covid-19 vaka sayısı var ve bu virüs yüzünden 1 milyon 500 milyon üzerinde insanı kaybettik .Bu korkunç pandemide, Hastaneler ve Yoğun bakımlar bu kadar doluyken, ölümler bu kadar fazlayken , hastalık giderek yaklaşırken ve en önemlisi Türk Yoğun Bakım Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sn Prof.Dr. İsmail Cinel ‘in ”Yoğun bakımlar olarak uçurumun kenarındayız! ” açıklamasından sonra elimizdeki en iyi kozu doğru oynamaktan başka çaremiz yok. Maske, Mesafe ,Hijyen dışında bulaşma konusunda bugüne değin etkili bir çözümü yoktu…Aşının ülkemize gelmesi ve sıranın bize gelmesini dört gözle bekliyor olacağız…

Hepinize sağlık dolu, huzurlu ve umutlarınızın hiç bitmeyeceği günler, haftalar diliyorum…

YORUMLAR

  • 0 Yorum