I. BORÇ
İLİŞKİSİ VE BORÇ İLİŞKİSİNİN UNSURLARI
A. Borç
İlişkisi
Borç ilişkisi, iki taraf arasında
mevcut olup bir şeyin verilmesi, yapılması veya yapılmamasını öngören hukuki
bağdır.
B. Borç İlişkisinin Unsurları
1. Borç İlişkisinin Edimi
Bir şeyin verilmesinden ibaret olan
borç ilişkisinin edimi, para olabileceği gibi para dışındaki bir eşya da
olabilmektedir. Yine borç ilişkisinin konusunu, taşınır eşya, taşınmaz eşya,
misli eşya, misli olmayan eşya, tüketime tabi eşya, tüketime tabi olmayan eşya,
bölünebilen eşya, bölünemeyen eşya, basit eşya ve birleşik eşya
oluşturabilmektedir.
2. Borç ilişkisinin Tarafları
Borç ilişkisinin tarafları alacaklı ve
borçlu olarak karşımıza çıkmaktadır. Alacaklı, kurulan borç ilişkisinde
kararlaştırılan edimi talep etme hakkına sahip olan taraftır. Borçlu, alacaklı
tarafa kararlaştırılan edimi yerine getirmekle ve ifayla yükümlü olan taraftır.
Borç ilişkisi, tek tarafa borç yükleyen bir hukuki ilişki olabileceği gibi
karşılıklı borç yükleyen hukuki ilişki de olabilmektedir. İki tarafa borç
yükleyen sözleşmeler yönünden değerlendirme yapıldığında; alacaklı taraf, kendi
alacağını talep hakkına sahipken, yerine getirmekle yükümlü olduğu borç
bakımından da borçlu sıfatını taşımaktadır. Bu sebeple bir kişi aynı
sözleşmeden kaynaklı olarak hem alacaklı hem de borçlu sıfatlarına sahip olabilmektedir.
Ancak aynı kişinin hem alacaklı hem de kendisine karşı borçlu olduğu ve
alacaklı ile borçlu sıfatlarının birleştiği durumlarda, borç sonlanmaktadır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 135. maddesinde de yer aldığı üzere; alacaklı
ve borçlu sıfatlarının aynı kişide birleşmesiyle borç sona ermektedir.
II.
ALACAKLININ TEMERRÜDÜ
A. Temerrüt
Temerrüt, direnme olarak tanımlanmaktadır.
Temerrüt hali, alacaklının temerrüdü ve borçlunun temerrüdü olmak üzere iki
farklı şekilde karşımıza çıkmaktadır. Alacaklının alacağını teslimde ve edimi
kabulde, borçlunun da borcunu ifada direnmesi, gecikmeye düşmesi ve gecikmeye sebebiyet
vermesi halleri, temerrüde yol açmaktadır.
B. Alacaklının Temerrüdü Halleri
Alacaklının temerrüdü, 6098 sayılı Türk
Borçlar Kanunu’nun 106. maddesinde düzenleme alanı bulmakta olup; yasa
maddesi uyarınca, yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen
alacaklı, haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun borcunu ifa
edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerini
yapmaktan kaçındığında, temerrüde düşmektedir. Yine alacaklı, müteselsil
borçlulardan birine karşı temerrüde düştüğünde, diğerlerine karşı da temerrüde
düşmektedir.
C.
Alacaklının Temerrüdü Halinde Borçlunun Hakları
1. Tevdi
Hakkı
Alacaklının bir şeyin teslimine ilişkin edimlerde
temerrüde düşmesi durumunda borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak
üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulma hakkına sahiptir.
Tevdi yeri, ifa yerindeki hâkim tarafından belirlenmektedir. Bununla birlikte
ticari mallar, hâkim kararı olmadan da bir ardiyeye tevdi edilebilmektedir.
2.
Satma Hakkı
Sözleşmenin konusu olan şeyin niteliğinin veya işin
özelliğinin tevdi edilmesine uygun düşmemesi veya teslim edilecek şeyin
bozulabilir olması ya da bakımı, korunması veya tevdi edilmesi önemli bir
gideri gerektirmekteyse; borçlu, alacaklıya önceden ihtarda bulunması
koşuluyla, hâkimin izniyle onu açık artırma yoluyla sattırıp bedelini tevdi
edebilmektedir. Teslim edilecek şey, borsada kayıtlıysa veya piyasa fiyatı
varsa ya da yapılacak gidere oranla değeri az ise, satışın açık artırma yoluyla
yapılması zorunlu olmadığı gibi, hâkim, önceden ihtarda bulunma koşulunu
aramaksızın satışa izin verebilmektedir.
3.
Tevdi Konusunu Geri Alma
Alacaklı, tevdi edilen şeyi kabul ettiğini açıklamış veya
tevdi bir rehnin ortadan kaldırılması sonucunu doğurmuş olmadıkça borçlu, tevdi
edilen şeyi geri alabilmektedir. Tevdi edilen şey geri alındığı anda alacak,
bütün yan haklarıyla birlikte varlığını sürdürmektedir.
4.
Diğer Edimlerde
Borcun konusu bir şeyin teslimini gerektirmiyorsa, borçlu,
alacaklının temerrüdü hâlinde, borçlunun temerrüdüne ilişkin hükümlere göre
sözleşmeden dönebilmek hakkına sahiptir.
5.
Diğer İfa Engelleri
Borçlunun kusuru olmaksızın, alacağın kime ait olduğunda
veya alacaklının kimliğinde duraksama sebebiyle ya da alacaklıdan kaynaklanan
diğer kişisel bir sebeple borcun, alacaklıya veya temsilcisine ifa edilememesi
halinde; borçlu, alacaklının temerrüdünde olduğu gibi, tevdi ya da sözleşmeden
dönme hakkını kullanabilmektedir.
III. TEVDİ
MAHALLİ TAYİNİ
A.
Tevdi Mahalli Tayini Hangi Hallerde İstenir?
Alacaklının temerrüdü halinde borçluya borcun sona ermesi
için tanınan imkanlardan birisi, teslimi gereken eşyanın tevdi hakkıdır. Bu
kapsamda alacaklının malı teslimden kaçınması veya hazırlık fiillerini
yapmaktan imtina etmesi halinde, borçlu tarafından mahkemeden talepte
bulunulması suretiyle borcun tevdi yerinin belirlenmesinin istenmesi gereklidir.
Bu durum özellikle kiracı ile kiralayan ilişkisinde karşımıza çıkmaktadır. Yine
bu yönde talep ve başvurular, avukat-müvekkil ilişkisinde de karşılaşılabilen
bir durum olmaktadır.
B.
Görevli ve Yetkili Mahkeme
Tevdi mahalli tayini istemlerinde görevli mahkeme, 6100
sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 383. maddesi uyarınca, sulh hukuk mahkemesi
olup; yetkili mahkeme, ifa yeri mahkemesidir. Tevdi mahalli tayini, HMK’nun
382. maddesinde sayılan çekişmesiz yargı işlerindendir.
C.
Mahkeme Kararı
Mahkemece verilen karar, teslimi gereken şeyin tevdi maksadıyla
mahallin tayini olacaktır. Teslimi gereken şeyin para olması halinde ise,
mahkemece yapılması gereken, alacaklı adına bir banka hesabının tevdi mahali
olarak belirlenmesidir.
Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi’nin
2012/6020 Esas, 2012/8066 Karar sayılı kararında; “... 3.SHM
2008/2051 sayılı dava dosyasının ve bu dosya içinde olduğu belirtilen tevdi
yeri tayinine ilişkin dosyanın eksiksiz olarak ve tevdi yeri olarak belirlenen
Vakıfbank Konya Şubesine tevdi mahalli tayini kararı doğrultusunda yatırılan
paraları gösterir banka hesap dökümü belgesinin de bulunduğu yerden
getirtilerek dosya içerisine konulmasına…” hususlarına yer verildiği
ve tevdi yeri tayininde alacaklı adına bir banka hesabının belirlendiği
görülmektedir.
LL.M.
Av. Uzm. Arb. AYŞEN GÜZEL
YORUMLAR