BABAMIN TAHTA AYAKKABI KALIPLARI
Reklam
Belgin Koçer

Belgin Koçer

Belgin Koçer ile OBJEKTİF BAKIŞ

BABAMIN TAHTA AYAKKABI KALIPLARI

20 Eylül 2024 - 18:33

Babamın tahta ayakkabı kalıpları vardı. İnanıyorum ki birçok evde de bulunurdu bu kukla tipli kalıplardan. Tahtadan ve oynak oluşu nasıl bir benzetmeyse Pinokyo'yu hatırlatırdı bana. 

Ayakkabı onun için kıyafeti tamamlamakta önemli bir giyim eşyasıydı. Keza annem ve dolayısıyla ablam ve benim içinde. 

Babam orta  yaş grubuna giresiye kadar ayakkabılarını hep özel yaptırdı. Küçük ve narin ayakları vardı. Net hatırlamamakla birlikte ya 40 ya 41 numaraydı ölçüsü. Ben pek hoşlanmam ama, itiraf edeyim hiç hoşlanmam, burunları çok olmamak kaydıyla sivrice sayılırdı. Bazen görüyorum da o ne sivri burunlar öyle aman Allah'ım... 

Allah'tan eşimin öyle bir beğenisi yok. Hoş olsa sanırım birlikte olmamıza engel teşkil ederdi baştan. Hadi canım diyenlerinizi duyar gibiyim. Ancak herkesin irrite olduğu birkaç şey vardır elbet. 

Bu arada sivri burun, ayakkabı, bot birde yumurta topuk giyenler lütfen bana kırılmasın. Saygı duyarım ama ben sevmiyorum  işte...

Her neyse rahmetli babam gençliğinde ve orta yaş diliminde giyim konusunda çok titizdi. Keza annemde. Bizim evde ayakkabılar eskimezdi. Eskiyemezdi çünkü. 



Ayakkabılar sokaktan gelince muhakkak önce altları gazete üstünde sürtülür sokak kirlerinden arındırılır, sonra üst yüzeyinin yumuşak bir ayakkabı bezi ile tozu alınırdı. Haftada bir boya, cila atılırdı. Bu bende de alışkanlıktır. Hala devam eder. Hatta biraz abartılı, ayakkabı torbası içinde yıkadıklarımda olur. 

İşte babacığım bu tahta ayakkabı kalıplarını özenle siler sonra ayakkabısının içine yerleştirirdi.

Sonra sonra bu titizliği azaldı doğal olarak. Ayak konforu ön plana çıktı. Beni o günlere götüren tahta kalıplara ne oldu onuda hatırlamıyorum... Belki de unutmak istiyorum...

Düşünüyorum da geçmişten günümüze, tabi ki benim için, şöyle bir kırk yıla uzanınca ne çok hikayesi olan anım var. Çünkü geçmişte imkan daha az, daha yorucu, uzun zaman alabilen veya imkansızdı. Bunların beraberinde emek vardı. Emek sevmekti.

Şimdilerde şöyle son beş yıla baktığımda medeniyetle birlikte gelişen teknoloji, konforo düşkünlük neler bıraktı hatıramda diyorum.

Neler bırakmadı ki hiç bitmeyecek sandığımız Covid-19 ve türevleri, depremler, yangınlar, seçimler ve NARİNler...
... 
Ben babamın tahta ayakkabı kalıplarını nerde bulabilirim acaba?

YORUMLAR

  • 0 Yorum