HOŞ GEL YENİ YIL, HOŞ GEL...
Belgin Koçer

Belgin Koçer

Belgin Koçer ile OBJEKTİF BAKIŞ

HOŞ GEL YENİ YIL, HOŞ GEL...

25 Aralık 2024 - 09:03

Yine acısıyla tatlısıyla sona erdirdiğimiz eskiyen bir yıl ve cılız bir haykırış dahi olsa umut bağladığımız yeni bir yılı kucaklama heyecanı.


2024 den 2025 e uzanan her hanede başka başka anıların biriktiği üç yüz altmış beş günlük bir süreç.


2000li yıllara şu an ki genç nesilin bakış açısı ile altmışlı, yetmişli yılların gençlerinin bakış açısı elbette çok farklı.


Hızla gelişen teknoloji, sosyalleşmede hayli kulvar değiştiren iletişim beraberinde ciddi yaşamsal farklılıklara sebep olmakta.


Yeni yıl dendiğinde diğer özel günlerde olduğu gibi artık yapılabilirlik zorluğu nedeniyle ve dolayısıyla beklentiler eskisi gibi değil.


Eş dost konuşmalarında, haber kanallarında görüyoruz ki toplum hayatını ekonomik anlamda idame ettirme kaygısı ve çabası içersinde.


2024 yılı önceki yıllarda olduğu gibi çok da parlak geçti diyemeyiz. Öncelik dileğimiz sağlık olmak üzere ihtiyaçlarımızı karşılamak bile şükür sebebimiz.


Ancak bu demek değildir ki yeni yılı negatif duygu ve düşünceler ile karşılayalım.


Allah'ın insana bahşettiği sınırsız sabır, tevekkül ile umutlarımızı bıkmadan, usanmadan yeşertiyoruz yine. Öyle de olmalı zaten. Gözümüzü yeniden açtığımız her sabah için şükür etmeli, imkanlarımız doğrultusunda neler yapabilirim diye kafa yormalıyız.


Orta ve ileri yaş grubu için yeni yıl iki açıdan hüzün verir. Biri ilerleyen yaş ve kaybedilen gençlik. Diğeri lezzeti damaklarımızdan silinmiş o eski yılbaşı kutlama günleri. 


Hayli yıl önce, lise çağlarım olsa gerek bir yılbaşını bir komşu teyzenin evinde yarı mahalle bir nüfus ile kutlamıştık. Üstelik, hep kendimi şanslı bulduğum mahallede akranlarım ile birlikte. O eve nasıl sığdık hala aklım almaz. Tadı ise hiç unutulmaz... 


Mahalle... Rahmetli annemin mahallemizde abartmıyorum otuzun üstünde aile ile gidip, gelmeli görüştüğünü biliyorum. Servislerinde fırın üstü dört ocakta çaydanlık kaynardı.


Apartman... Onu hiç sormayın. Zaten hepimizin kapısı açık. Şen şakrak kahkalar çınlardı. Üzüntü olduğunda ise radyo bile açılmazdı. Ayıptı... Saygıydı... 


Şimdi ki mahallemiz Facebook denilen her attığımız adımı fotoğraf ile beyan ettiğimiz, özelimiz diye bir şey kalmayan, özlenilmeyen, merak edilmeyen, hatta dedikodusunu yaptığımız, gönül koyduğumuz sahte bir mahalle. Çok arkadaş ve dostumuz olduğunu sandığımız, itibarlı olmayı saçma kriterlerde arayan bir nüfus...


Farkında mısınız bilmiyorum ama değiştik, hem de çok. Yanlızlaştık. Hatta zavallılaştık. Bazılarınızı bu sözler rahatsız edebilir ama durum bundan ibaret. 


İşte ben istiyor ve umut ediyorum ki 2025 insanları artık kendisine getirsin. Tüm çöp duygu ve düşüncelerden arındırarak, önce İNSAN olmayı hedeflesin. 


Hoş gel  YENİ YIL, hoş gel... Umudumuz kalmasın başka bir yıla...

YORUMLAR

  • 0 Yorum