Madalyon evet madalyon denince aklımıza ne gelir?
Yuvarlak veya oval bir dekorasyon veya hatıra işareti değil midir madalyon?
"Madalyonun her zaman iki yüzü vardır" deriz bazen konuşmalarımızda, tartışmalarda.
Yaşadıklarımız, seçimlerimiz her ne olursa olsun hep bir tersini veya başka gerçeğini aklımızın bir köşesinde tutarız.
Gün gelir iyi ki der sevinir, gün gelir acaba der üzülür veya endişe duyarız.
Yani hep bir veya daha fazla bilinmeyen vardır.
Varlığımızın farkına vardığımız andan itibaren hep seçimlerle yön veririz hayatımıza. Hoş seçme hakkımızın olmadığı olgularda vardır ama bunlar ile devam edip etmemek tercih seçeneğimizde mevcuttur.
Tercihleri yaşamakta bir tercihtir aslında.
Sorun nedir biliyor musunuz? Karar aşaması. Bunu bir örnek üzerinde değerlendirecek olursak,
Bir anne, bir kadın iki çocuğu var ama mutlu bir evliliği yok. Eşi geçimsiz ve sözle şiddet yanlısı. Kadın düşünür. Ayrılmalı mı, devam mı etmeli mi? Ayrılsa çocuklara maddi ve manevi yansıması ne olacak? Tek başına bu savaşı göğüsleyebilecek mi? diye soruların bulamadığı cevapları yani madalyonun görünmeyen diğer yüzü onu korkutur, endişe duyar. Ancak gün gelir göremediği o yüzde ne kadar mutlu olacağı, huzur bulacağı düşüncesi aklını çeler. Böylece gelgitler yaşar kadın. Bu gelgitler bir bakar ki onun yıllarını çalmış.
Peki ne yapmalı diyebilirsiniz. Öncelikle şu gerçeği unutmamak gerekir. Madalyonun fiziki anlamda iki yüzü, sosyal anlamda çok yüzü vardır.
Taraf olduğunuz her ne ise razı gelmiş iseniz diğer seçenekler ile çok ilgilenmemeniz, sahip olduklarınızı nasıl daha güzel hale getirebilirim düşüncesini ön plana çıkarmalısınız.
Bu noktada unutmayın ki dahanın dahası hep vardır. Ama tersi de var.
Değil mi?
YORUMLAR