ZEHİR, ZIKKIM OLSUN!
Belgin Koçer

Belgin Koçer

Belgin Koçer ile OBJEKTİF BAKIŞ

ZEHİR, ZIKKIM OLSUN!

03 Ağustos 2024 - 12:08

Geçtiğimiz akşamüstü ana caddede biraz yürüyüş yapayım dedim. Bir yerde gözüme ilişmiş okumuştum. Bacaklarımız ikinci kalbimiz diye. Yürümenin faydasını anlata anlata bitirememiş adını sanını daha önceden bilmediğim bir hekim. 

Dışarıda yürür iken eskisi gibi tek taraflı kulaklık takmıyorum artık. Bunu neden ifade ettim? Geçen sene geçirdiğim trafik kazası sonrası özgürce atamıyorum adımlarımı. Ürkek bir serçe gibi başım ordan oraya dönüyor yürür iken.

Yıllardır hiçbir şeye yaramayan üst geçidin kaldırılıp yerine konan trafik lambasının el okutması cihazına elimi dokunduruyorum. Bir, iki, üç, hop yeşil ışık yanıyor. Yanıbaşımda hafif dolgunca bir kadın, elini hoyratça tuttuğu üç beş yaşlarında kız çocuğunu çekiştirir iken diğer elindeki telefona veryansın bağırıyor.

- Zehir, zıkkım olsun tüm emeklerim sana! Beni bir daha arama...

Açıkcası kötü söz söylemeyi, beddua etmeyi hiç ama hiç sevmeyen biri olarak başımı çevirip kadına ters ters bakıyorum. Bu nasıl bir ilenmedir diyorum içimden. 

Hoş kadın o kadar öfkeli ki benim bakışımın saniyesi dikkatini çekmiyor. Hızlıca yanımdan uzaklaşıyor.

Zehir, zıkkım olsun! Açık ve net bir beddua. Üstelik çifte kavrulmuş. Zehir kelimesinin adı zaten aşikar. Zıkkım kelimesinin anlamı da çok farklı değil aslında. Öldürücü gıda diyebileceğimiz zakkumun Türkçe'de zehir, acı gibi anlam ifade eden hali. 

Türk Dil kurumunda anlamı irdelemek istediğinizde isim haliyle organizmaya girdiğinde kimyasal etkisiyle fizyolojik görevleri bozan ve miktarına göre canlıyı öldürebilen madde; ağı diyor. 

Mecazi anlamda ise  büyük üzüntü, acı, keder, sıkıntı olarak tanımlıyor. 
  
Oysa ki Şaman’a zehir nedir diye sorduklarında, İhtiyacımızdan fazla olan her şey zehirdir’ demiş.

İhtiyaçlarımız... Say say bitmez. Benim ilk aklıma gelen bedenimizdeki hayati sıvı nasıl kan ise, dışarıdan içerek aldığımız hayati sıvı su geliyor. İnsan uzun süre aç kalabiliyor ama susuz kalamıyor. Peki böylesi bir ihtiyaç yani su  zehir olabilir mi?

Aklıma uzmanların hepsinin birbirinden farklı  görüş ve önerileri geliyor. Günde kaç bardak veyahut kaç litre su tüketilmeli? İyi de kime, neye göre bu tüketim? 

Aklıma ilk gelen kriterler şunlar oluyor kendi kanaatimce :

Yaş, kilo, kronik rahatsızlıklar ki özellikle böbrek ile bağlantılı sorunlar, rutin kullanılan ilaçlar, hava şartlarına göre vücuttaki su kaybı gibi sıralayabiliriz. 

Dikkat ettiyseniz doktorlar genelde en az şu kadar su için diye tavsiyede bulunurlarken, en fazla şu kadar için diyemiyorlar. Belki diyen hekim vardır da ben duymadım. 

Gelelim su zehirlenmesine ve kendi deneyimlerime. Özellikle yaz mevsiminde yoğun tempolu aktivite sonrası kısa sürede ve fazla miktarda tükettiğim su akabinde bende mide bulantısı yapıyor ve hafiften fenalık hissi veriyor. Normal şartlarda böbreklerimiz fazla suyu boşaltıyor olsada boşaltım sisteminin de bir kapasitesi var doğal olarak. Velhasıl hayati sıvı diyeceğimiz suyun tüketimi fazla olunca bedende zehire dönüşüyor. 

Bu ve benzer duyusal, duygusal örnekler çokca verilebilir. 

İhtiyacımızdan fazlası örneğin sevgi, öfke, korku, bunların hepsi dozu kaçtığında bedene zarar verir, zehire dönüşür. 

Hatta ve hatta iyi niyetin fazlası. İyi niyetinden ötürü zarar görmemiş, acı çekmemiş insan varmıdır ki? 

İyileştirdiğiniz herkes, bir gün sizi hasta edecek…” dememiş mi T. S. Eliot

Lafın özü, sözün sonu, yaşamda her ne yapıyorsak, her ne söylüyorsak aman dozunu kaçırmayalım. 

Sevgiyle kalın, esen kalın... 

Belgin Koçer

YORUMLAR

  • 7 Yorum
  • Günnur Şentürk
    3 ay önce
    Harika bir yazı olmuş.Yüreğine kalemine sağlık
  • Salim çetin
    3 ay önce
    Ne güzel... Kutluyorum Belgin Hanım..
  • Belgin Koçer
    3 ay önce
    Çok teşekkür ederim Salim Bey. Selamlar...
  • Ayşen kılınç yıldan
    3 ay önce
    Çok güzel bir yazı yani herşeyin azı karar çoğu zarar başarılarınız daim olsun
  • Ayşen Hanım
    3 ay önce
    Çok teşekkür ederim Ayşen Hanım. Mutluluk duydum. Selamlar, sevgiler...
  • Hülya İnaner
    3 ay önce
    Kalemine beynine sağlık Belgincim. Ne ne kadar güzel anlatmışsın. Çok teşekkür ederim. Heyecanla yeni yazılarını bekliyorum. Sevgilerimle
  • Güliz Öncü
    3 ay önce
    Hayatta her şey denge üzerine kurulu .Dengemizi koruyabilelim inşallah ..Her türlü ve her daim