Zaman hızla geçiyor.
Ömür dediğin bir varmış bir yokmuş.
İnsan ömür geçtikçe geçmişe doğru bakıyor, acısıyla tatlısıyla geçirdiği ömrünün muhasebesini yapıyor.
İnsan hayatının çoğunluğunu çalışmakla geçirirken, iş deneyimleri de hayatımızın büyük bir kısmını oluşturuyor haliyle.
Gazetem İzmir’de benim iş hayatımın büyük kısmını kapladı. Üniversite dönemim bittikten sonra başlayan basın sektöründeki maceramın en güzel durağı oldu aslında burası benim için.
Bundan 3 yıl önce Gazetemizin İmtiyaz Sahibi Salih Bey’le iş görüşmesine geldiğim günü hatırlayınca daha dün gibi gelse de dolu dolu bir üç seneyi geride bıraktığım gözümün önüne geliyor.
O zamanlar ‘yazılı basın hayatı’, ilerleyen süreçlerde var olabilecek bir planlamayken şu anda gazetemizin 1. yılını geride bırakıyoruz.
Bir iş yerinde uzun süre çalışma hayatınızın devam etmesi için işletme ve çalışanlar arasındaki bağlar çok önemlidir. Hani derler ya “işverene işçi çok, çalışana iş çok” diye…
Bu uzun soluklu çalışma süreci nasıl oldu derseniz aslında buraya birçok şey sıralayabilirim. Dışarıdan bakınca tanımayanlar için sert ve zor bir insan gözükse de aslında görüntüsüyle alakası olmayan bir patronumuz var.
Tanıyanlar bunu gayet iyi bilir…
Benim hayatımda ki yeri de sadece bir patronluk sıfatıyla sınırlı kalmadı.
Kendisi, geçirdiğimiz üç yılda yaşadığım tüm sevinçlerime ve sıkıntılarıma gösterdiği duyarlılığıyla her zaman babacanlığını gösterdi...
Bundan sonra da bu şekilde devam edeceğini ve çizgisini hiçbir zaman bozmayacağını da çok iyi biliyorum.
Dün olduğu gibi bundan sonra da hep beraber gülüp, sıkıntıları hep beraber göğüsleyeceğimize inancım da sonsuz.
Koca yürekli adam Salih Erkek başta olmak üzere tüm ekip arkadaşlarıma şimdiden 2. Yılımızda başarılar dilerken, Gazetem İzmir ailesi olarak hep birlikte daha nice başarılı işlere imza atmak dileğiyle…
Daha nice başarılı yıllara...
YORUMLAR