Herkese merhabalar ve keyifli pazarlar. Bugün on yaş döneminin özelliklerinden ve on yaşındaki bir çocuğa hangi durumlarda nasıl davranılması gerektiğinden bahsedeceğim.
On yaş dönemindeki bir çocuk kendine daha fazla güvenir, daha özerktir, iyi ve kötü kavramlarını özümsemiştir. Her tür işi yapmayı bilir. Dikkatini daha fazla toparlayabilir, öğrenme ve yeni yeteneklere sahip olmaya karşı isteklidir. Faydalı işler yapmaktan, bireysel yeteneklerini geliştirmekten gurur duyar. Gitgide daha bilinçli hareket eder. Ama yine de karşımızdaki bağımlı bir çocuk mu yoksa bağımsız bir ergen mi asla bilemeyiz. Her ikisinden de biraz…
On yaşındaki çocuk onun için önemli olan kişiler (ebeveynleri, öğretmenleri ve akranları) tarafından onaylanmak ister. Akranlarına yarattığı baskı öyle güçlüdür ki çoğunlukla buna karşı koyamaz.
Bu dönemde özellikle karşı cinsle ilgilenmeye başlamıştır. İç dünyasını inşa etmesi, yeteneklerine güvenmesi ve sağlam bir kimlik duygusu geliştirmesi kendine güven duyması açısından önemlidir. Peki bunun için ona nasıl yardımcı oluruz? Güven meselesi bu yaşta merkezi bir konumdadır. Ona güvenebilir miyiz? O neye ya da kime güvenebilir?
Bir çocuğun, gelişme sürecindeki beyninin ve hormonlarının verdiği komutlara uyuyacağından emin olabiliriz.
Örneğin bir arkadaşıyla bisiklete binen on yaşındaki bir çocuk ister istemez ailesinin koyduğu sınırları çiğneme konusunda kolayca baştan çıkarılır. Bu, bir yandan kural çiğnemek cazip geldiği için, ama öte yandan da sosyal statüsünü tehlikeye atmamak içindir. Bu olayı yaşayan bir on yaşındaki çocuk için arkadaşının ona karşı bakışı bizimkinden daha önemli hale gelir. Dolayısı ile arkadaşlarının yanındayken koyduğumuz kurallara uyacağına “güven duymak” gerçekçi bir tutum değildir.
Peki ya çocuklarımızın kural çiğnemenin cazibesini alt etmelerine nasıl yardımcı oluruz? Öncelikle bu konuyu konuşarak! Onunla konuşun ve ona sorular sorun: “Kuralı belirledik, ama herhangi bir şey olduğunda, bunu hatırlamak ve nasıl davranacağını seçmek için ne yaparsın?”
“Belirlediğimiz kurala aykırı olduğu halde yapmak isteyeceğin ne olabilir?”
gibi sorularımız düşünme ve sorununu ele alma sürecinde ona rehberlik eder. Fazla korumacı tutum sergilemekten ziyade çocuğumuzun kendi deneyimlerini yaşamasına izin verelim. Özerkliğini kazandıkça, yani beyninin ön bölgesi, eylemlerin sonucunu önceden görerek kendini kendi yasalarıyla idare etmesi için harekete geçmeye uygun hale geldikçe, akranlarının baskısına daha fazla direnebilecek ve duruma uygun davranışı daha bilinçli bir şekilde seçebilecektir.
Onu her kontrol altına aldığımızda beyninin ön bölgesi (düşünme,mantık bulma süreci) etkisiz hale gelir. Toplumsal becerilerini bizimle şekillendirir, kendi gücünü ölçmeyi ve kendine güvenmeyi bizimle öğrenir. Bize hayır demeyi biliyorsa arkadaşlarına da hayır demeyi bilecektir.
Bir sonraki yazıda 11 yaş dönem özelliklerinden bahsedeceğim. Bir sonraki yazıda görüşmek dileği ile.
Uzman Klinik Psikolog/Aile Danışmanı
Buse Baltalılar
YORUMLAR