Gördük ki, millet olarak kaygılarımızın ne olduğunu net bir biçimde ortaya koyarsak, önümüzde tankla, topla, helikopterle, tüfekle zırhlanmış aşağılık bir örgütün darbe hayalleri dahi boşa çıkabiliyor.
Bunu “Çalışsaydım kazanırdım” dediğiniz bir üniversite sınavı gibi görmeyin, bu isteyince başarabilen azimli bir ressam, bu işi sıkı tutunca şampiyon olan bir sporcu, bu doğru mesleği tercih edince zengin olan bir fukara da değil.
Bunu masaya yumruğunu vurduğunda patronun kim olduğunu yüzyıllardır tüm dünya ırklarına defalarca kez kanıtlamış bir milletin destansı ayak sesleri gibi görün. Bunu yaşayış tarzına müdahaleye, inançlarına saygısızlığa, demokrasisine karşı yapılan bir saldırıya karşı gerekli dersi veren Laik Türk insanının, inişli çıkışlı grafiği stabil hale getirme mücadelesi olarak izleyin.
Ve bugün geldiğimiz noktada;
Demokrasi sınavından başarıyla çıkan Türk'ün meydanlardaki mücadelesinin aynısını bebek katili PKK için de vermesini bekliyoruz.
Bugün devlet babadan, gelişiminin önündeki en büyük engel olan PKK'yı bir an evvel ülke gündeminden çıkarmasını bekliyoruz.
Ve iktidardan, her bir dakika IŞİD tehditleri nedeniyle diken üstünde yaşayan insanımız için ciddi bir reçete istiyoruz.
Fethullah Gülen pisliğinden kurtulan Türkiye'nin önündeki tek engel, bulunduğumuz topraklardaki farklı çatışma ortamlarıdır. Ekonomiyi de, sanayiyi de, üretimi de, turizmi de komaya sokan silahtır. Silah bir an evvel Türkiye'den çıkarılmalı, Türkiye bir Ortadoğu ülkesi olmadığını, ekonominin her bir kalemi için güvenli bir liman olduğunu kanıtlamalıdır.
Ve ne yazık ki, Gülen haini ile başlayan bu karmakarışık savaş noktalanmamıştır. Eli kanlı Avrupa'nın da, sinsi Amerika'nın da, Ortadoğu ülkeleri için başrol oyuncusu bulduğunda oynatacağı yepyeni tiyatroları vardır. Ve perde her kapandığında yönetmen yeni bir oyun daha yazacaktır...
YORUMLAR