Kabul, 8 Haziran sabahı TBMM için çok şey değişecek.
Fakat bu değişim TBMM ile sınırlı kalacak. AKP'de 3 dönem kuralı sonrası değişen yüzler, CHP'nin gençleşme çabaları, MHP'nin vitrin yenilemesi ve HDP'nin barajı aşma gayretleri 8 Haziran sabahı karşımıza bambaşka bir tablo çıkaracak.
Peki ya vatandaş?
Ya ceplerimiz?
Halk için kurtuluş nerede?
CHP, MHP ve HDP'nin emekliye ve asgari ücretliye yapmayı düşündüğü hatırı sayılı zam, şimdilik vatandaşın tek umudu.
Bu zamların ülke ekonomisini derinden etkileyeceğini savunan AKP'nin yeniden iktidar olması ihtimali de sanırım işverenin tek umudu.
Peki ya sandıktan ne çıkar?
AKP'nin bir düşüş yaşadığı konusunda toplumun birçok kesimi mutabık sanırım. Buna paralel CHP, MHP ve HDP'de yaşanan çıkış da gözlerden kaçmayacak büyüklükte.
Anadolu Partisi, Vatan ve DSP'ye gelince.
Düşünün ortada bir CHP var. Ve CHP'nin siyaset tarzını beğenmeyen solcular var. Bu solcular vatandaşın karşısına tek bir alternatif ile çıkmak yerine bölünüyor da bölünüyor. Ben Anadolu-Vatan-DSP ortaklığının CHP'den kaçanlara iyi bir alternatif olacağını düşünüyordum. Fakat bu birliktelik bir türlü sağlanamadı.
Sonuç olarak...
Sürekli tavan yaptığı söylenen “sözde!” güçlü ekonomimizin vatandaşın cebini bir türlü görmemesi seçimin en belirleyici unsurlarından biri olacak. Dakika başı televizyonlarda karşımıza çıkan “Algı avcılarının” söylediklerinden çok uzak bir Türkiye'yi yaşayanlar, oylarını seçim beyannamelerine göre atacak.
Ben asgari ücretli, emekli ve gençler için söyleyecek sözü olan partilerin, 8 Haziran sabahı davul zurna ile TBMM'ye gideceğine inanıyorum.
YORUMLAR