Suriyeli milyonlarca göçmen için bilmem kaç milyar doların ne şekilde harcandığını göğsünü gere gere anlatanlar, maden sahibine yük olmasın diye "kaçış odalarını" torba yasaya sokmuyorsa ciddiyetlerinden şüphe ederim ben.
Türkiye'de kömüre işçi kanı karıştı. Onlarca ananın, yeni doğmuş bebelerin, çiçeği burnunda gelinlerin, evlatları, babaları, kocaları için gözyaşı dökmesine sebep olduk biz...
Hiç şüphem yok ki daha fena lanetlenemezdik. Maden ölümleri literatürüne suda boğulmayı da ekleyebilmeyi başarmış Türkler daha ne gibi ölüm çeşitlerini dünya ile tanıştıracak bilmem ama İngiltere ve Amerika dahi yeni dünya düzeninde bugün sömürgesi haline getirdiği Güney Afrika ülkelerinde bu şekilde acımasızlıkların altına imza atmıyor.
Türkiye madenlere kurban vermeye, işçilerini 3 kuruş mazottan yırtmak için küçücük minibüslerde öldürmeye, tersanelerde cayır cayır yakmaya devam ediyor.
Elinizi vicdanınıza koyun, patronların biraz daha kazanması için çıkarılan yasalar yerine işçiyi öldürmeyecek yasaları talep etmek bizim görevimiz.
Koyun değil vatandaş olma zamanı.
Unutmayalım daha 500 bin vatandaşımız ölmek için madenlerde kömür sırası bekliyor.
Unutmadan, farkında mısınız uzun zamandır ilk defa "paralel" bahanesi kötü bir olayın içinde yer bulamadı kendisine...
Bence ruhsatı kesin onlar vermiştir bu su dolu madene.
YORUMLAR