Bankacı kredi satamıyor.
Fabrikalar üretemiyor.
Turizmci yerli turistin bu sene sahil bölgelerine uğramadığından dert yanıyor.
Taksici tercih edilmemekten şikayetçi.
Millet restoranlarda yemek yemiyor, yeni araba almıyor, kısa vadede ev hayali kurmuyor, cep telefonunu yenilemiyor, alışverişten kaçıyor...
Hatta öyle ilginç bir durum ki bu belirsizlik,
Hükümet kurulmadı diye saçını kestirmeyen, tıraşa para vermeyen, ayakkabı yenilemeyen, ekmeği daha dikkatli kullanan bile var.
Durum böyle olunca siyasilerden biraz ciddi olmalarını bekliyorsunuz.
Ama gelin görün ki, seçimlerin üzerinden 2 ay geçmesine rağmen, kaplumbağa hızında koalisyon arayan TBMM, halkın durumunu görmediği gibi, kendinden beklenen ciddiyetin son derece uzağında bir tutum sergiliyor.
Bu süre zarfında sanayicinin allak bullak olan gelecek planları da ilk olarak vatandaşın cebini vuruyor.
Allah aşkına, nedir kuzum sizin sorununuz?
Ne yapacaksınız?
Ne zaman yapacaksınız?
Ne umuyorsunuz ki...
Halk 13 yıl sonra kısmen de olsa seçim pusulasında aynı partinin amblemine “Evet”i vurmaktan ancak vazgeçti.
13 yılda hiç mi terör olmadı, hiç mi kötü gitmedi ekonomi, hiç mi öpmedik yeri, hiç mi oynanmadı gururumuzla...
Rengini 13 yılda ancak değiştiren Türklerin, 4 ayda her şeyden vazgeçerek oy olup kafanıza yağacağını falan mı sanıyorsunuz?
Kusura bakmayın ama yanılıyorsunuz...
YORUMLAR