AKRAN ZORBALIĞI
Reklam
Erdal Ataklı

Erdal Ataklı

AKRAN ZORBALIĞI

15 Eylül 2024 - 16:07

Sessiz Çığlıklar 

ve Çözüm Yolları.


Günümüzde okul çağındaki çocuklar arasında hızla artan bir sorun olan akran zorbalığı, gençlerin fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimini derinden etkileyen önemli bir mesele haline geldi. 

Zorbalık, genellikle tekrarlayan ve sistematik bir şekilde, bir bireyin diğerini güç dengesizliğini kullanarak istismar etmesi olarak tanımlanır. 

Ancak akran zorbalığı yalnızca fiziksel şiddetle sınırlı değildir; duygusal ve psikolojik baskı, dijital zorbalık ve dışlanma gibi farklı boyutları da vardır.


Akran zorbalığının temel özelliklerinden biri, zorba ile mağdur arasındaki *yaş farkının genellikle küçük olmasıdır*. Zorbalığın en sık karşılaşılan biçimi, yaşıtlar arasında ya da küçük yaş farkları olan çocuklar arasında görülür. Bu yaş yakınlığı, zorbalığı daha karmaşık bir hale getirir, çünkü yaşıtlar arasında bir güç dengesizliğini fark etmek daha zor olabilir. Küçük yaş farkları, genellikle aynı sınıfta ya da aynı sosyal grupta yer alan çocuklar arasında daha sıkı bir ilişki kurulmasına neden olur; bu da zorbalığın mağdur için daha içinden çıkılmaz bir durum yaratmasına neden olabilir.


Zorbalık, mağdurlar üzerinde kalıcı izler bırakır. Kişisel güven kaybı, depresyon, anksiyete gibi duygusal sonuçların yanı sıra, akademik başarıda düşüş ve sosyal hayattan uzaklaşma gibi etkileri de görülebilir. Zorbalığa maruz kalan çocuklar, zamanla yalnızlaştıkları ve özgüvenlerini kaybettikleri için bu duruma karşı koyma yeteneklerini de yitirebilirler.


Akran Zorbalığının Nedenleri.


Akran zorbalığı, çeşitli etkenlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. Genellikle zorbalık yapan çocuklar, aile içinde ya da sosyal çevrelerinde benzer şiddet ya da baskı türlerine maruz kalmış olabilirler. 

Bu çocuklar, güç kazanma arzusu ya da kendi güvensizliklerini bastırma amacıyla diğerlerine karşı zorba davranışlar sergileyebilirler.


Aynı zamanda toplumsal cinsiyet rolleri, popüler kültürde yer alan şiddet öğeleri, sosyal medyanın yarattığı baskı ve rekabet gibi unsurlar da zorbalığın artmasına katkıda bulunabilir. 

Özellikle dijital zorbalık, son yıllarda hızla yaygınlaşmış durumda. Sosyal medya üzerinden yayılan aşağılayıcı mesajlar, dedikodular ve dışlayıcı içerikler, mağdurlar üzerinde ciddi bir psikolojik yük oluşturur.


Çözüm Yolları


Akran zorbalığıyla mücadelede ilk adım, bu sorunun farkına varmak ve kabul etmektir. 

Okul yöneticileri, öğretmenler, veliler ve öğrenciler, bu konuda bilinçlenmeli ve zorbalıkla başa çıkma stratejilerini öğrenmelidir.


1. *Farkındalık Eğitimleri*: 

2. ⁠Okullarda zorbalıkla mücadele konusunda öğrencilere, öğretmenlere ve velilere yönelik farkındalık eğitimleri düzenlenmelidir. 

3. ⁠Bu eğitimler, zorbalığın ne olduğunu, nasıl önlenebileceğini ve mağdurların nasıl desteklenmesi gerektiğini öğretir. Ayrıca, öğrencilerin empati geliştirmesi ve farklılıklara saygı duymayı öğrenmesi zorbalığın önlenmesinde kritik bir rol oynar.


*İzleme ve Müdahale Programları*: Okullarda zorbalığı tespit etmek amacıyla etkin izleme sistemleri kurulmalıdır. Öğretmenler, öğrenciler arasındaki ilişkileri gözlemlemeli ve zorbalık belirtilerine karşı uyanık olmalıdır. Bir zorbalık durumu tespit edildiğinde, hızlı ve etkili bir müdahale yapılmalıdır. Zorba ve mağdur arasındaki sorunun çözülmesi için bireysel ve grup danışmanlığı gibi yöntemler kullanılabilir.


*Aile Desteği*: Zorbalığa maruz kalan çocuklar genellikle evde bu durumdan bahsetmekten çekinirler. 

Bu yüzden ailelerin çocuklarıyla açık bir iletişim kanalı oluşturması son derece önemlidir. Aileler, çocuklarının davranışlarındaki değişiklikleri fark etmeli ve gerektiğinde onlara profesyonel destek almanın yollarını sunmalıdır.


*Pozitif Okul İklimi*: Okul kültürü, zorbalığın azalmasında belirleyici bir faktördür. Öğrenciler arasında yardımlaşma ve dayanışmayı teşvik eden, hoşgörü ve saygıya dayalı bir okul iklimi oluşturmak zorbalık davranışlarını minimize eder. 

Aynı zamanda, öğrencilerin sosyal becerilerini geliştiren etkinlikler düzenlemek ve akran desteğini artırmak da çözüm yolları arasında sayılabilir.


Sonuç olarak,


Akran zorbalığı, sadece bireysel bir sorun değil, toplumsal bir yaradır. Çocuklarımızın sağlıklı birer birey olarak yetişmeleri için bu soruna hep birlikte, etkin çözümler üreterek karşı koymalıyız. Zorbalığın önlenmesi, yalnızca bireylerin değil, toplumun tamamının sorumluluğundadır. Eğitim kurumları, aileler ve öğrenciler arasında güçlü bir işbirliği oluşturarak, zorbalığı ortadan kaldıracak adımlar atabiliriz. Sessiz çığlıkların duyulması ve çözüme kavuşması için hepimizin elini taşın altına koyması gerekiyor.


MUTLU SAĞLIKLI BİR HAFTASONU DİLEĞİMLE..


Uzman Eğitimci Psikolog

Erdal ATAKLI

YORUMLAR

  • 2 Yorum
  • Belgin Koçer
    3 gün önce
    Erdal Bey ne kadar önemli bir konuya değinmişsiniz. Geçmişin ve günümüzün önemli bir sorunu. Oğlumun ortaokul ve lise yıllarında Okul Aile Birliği Başkanlığı yaptım. Çokca öğrenci ve veliyle muhatap oldum. En temel sorun aile diye düşünüyorum. Öncelikle ebeveynlerin bilinçlenmesi ve doğru rol model olmaları gerekiyor. Kaleminiz daim yazsın.
  • Ayten Dirier
    3 gün önce
    Önemli bir konu… Yüreğine sağlık.