Anlamadan Yargılamayalım…!!
Günlük hayatımızda, işte, evde, sokakta ya da sosyal medyada çatışmalarla karşılaşmak kaçınılmaz. Hepimiz farklı bakış açılarıyla, geçmiş deneyimlerle ve duygularla hayata bakıyoruz.
Bu farklılıklar da zaman zaman anlaşmazlıkları doğuruyor.
Ancak çoğu zaman, çatışmaların nedeni birbirimizi anlamaya çalışmamak ya da aceleyle yargıya varmaktır.
Bir düşünelim:
Çatışma anlarında tepkimiz ne oluyor? Çoğunlukla kendimizi savunmaya geçiyoruz, karşımızdaki kişinin ne hissettiğini, neye ihtiyaç duyduğunu anlamadan direkt bir yargıda bulunuyoruz. Bu da çatışmayı büyütüyor.
Oysa, empatiyi merkeze alarak hareket etsek, durum tamamen farklı olabilir.
Empati, yalnızca karşımızdaki kişinin ne hissettiğini anlamaya çalışmak değil, aynı zamanda ona gerçekten yardım etmek ve onu önemsemek demektir. İçten bir “Gerçekten nasılsın?” sorusu, bazen tüm gerginliği ortadan kaldırabilir. Çünkü çoğu insan anlaşılmaya, hislerinin dikkate alınmasına ihtiyaç duyar.
Birini anlamak, onunla aynı fikirde olmak zorunda olduğumuz anlamına gelmez. Ancak onu anlamaya çalışmak, çatışmanın daha sağlıklı bir şekilde çözülmesine zemin hazırlar.
Empati kurmayı öğrenmek ve bunu günlük hayatımıza uygulamak, ilişkilerimizi güçlendirir, toplumsal çatışmaların azalmasına katkı sağlar.
Bununla birlikte, çatışmaların doğal olduğunu kabul etmeliyiz. Her zaman anlaşmak zorunda değiliz.
Ancak çatışmanın bir düşmanlık ya da kişisel saldırı olmadığını bilmek, olaylara daha sağduyulu yaklaşmamıza yardımcı olabilir. Çatışma anında,
“Bu kişi neden böyle tepki veriyor?” diye düşünmek, o kişinin belki de kendi içsel zorluklarıyla boğuştuğunu fark etmemizi sağlayabilir.
Birbirimize soracağımız içten birkaç cümle her şeyi değiştirebilir:
“Her şey yolunda mı?”
“Gerçekten nasılsın?”
“Yapabileceğim bir şey var mı?”
Bu sorular, bir çatışmayı daha derin bir anlayışa ve belki de çözüm yoluna taşıyabilir. Çatışmanın olduğu her yerde empatiyi ön plana çıkararak, daha huzurlu ve anlam dolu bir yaşamın kapısını aralayabiliriz.
Sonuç olarak, çatışmaların olduğu bir dünyada yaşıyoruz, ama empati bizim en güçlü silahımız olabilir. Birbirimize hemen yargılarla yaklaşmak yerine, anlamaya çalışmak hem kendimizi hem de ilişkilerimizi iyileştirecektir.
Öyleyse gelin, empatiyi hayatımızın merkezine koyalım ve bu küçük ama güçlü adımla daha iyi bir dünyanın temellerini atalım.
MUTLU BİR HAFTASONU DİLEĞİMLE…
SAĞLICAKLA KALIN.
Uzman Eğitimci
Psikolog
Erdal ATAKLI
YORUMLAR