Hayatın Akışına Direnmeden Var Olmak.
Ömer Üner Güçlü’nün bir paylaşımından ilhamla…
Hayat planladığımız gibi gitseydi, belki her şey daha kolay olurdu.
Ama bir o kadar da sıradan.
Çünkü gelişim, çoğu zaman zorlukla başa çıkmaya çalışırken başlar. Değişmeyen tek şeyin değişim olduğu bir dünyada, ayakta kalabilmek için sahip olmamız gereken en önemli becerilerden biri de zihinsel esneklik.
Zihinsel esneklik, karşılaştığımız problemleri yalnızca bildiğimiz yoldan çözmeye çalışmak yerine, onlara farklı açılardan bakabilme ve alternatif yollar geliştirebilme yeteneğidir.
Bu, sadece bir zihin egzersizi değil; aynı zamanda bir yaşam biçimidir.
Tek bir yönteme saplanıp kalmak, bizi çoğu zaman kısır döngülere sürükler. Oysa her duruma uygun yeni bir strateji geliştirebilmek, hem bireysel gelişimimizi destekler hem de daha yaratıcı çözümler bulmamızı sağlar.
Toplum olarak çoğu zaman
“doğru olan tek yoldur” inancıyla büyütülürüz. Ancak yaşam, tek yönlü yollar değil; çok yönlü kavşaklardan oluşur. Bu yüzden bazen bir adım geri atmak, yeniden bakmak, hatta yoldan sapmak gerekir.
Çünkü o “sapma”, bizi yepyeni bir çözümle, farklı bir bakış açısıyla, hatta belki de daha önce hiç tanımadığımız bir yanımızla tanıştırabilir.
Zekâ, sadece bilgi birikimiyle değil; değişen koşullara ne kadar uyum sağlayabildiğimizle de ölçülür.
Esnek olmak, vazgeçmek değildir. Aksine, uyum sağlayarak güçlü kalmaktır.
Unutmayalım:
Bazen en zekice hamle, bildiğimizden şaşmamak değil; bilmeyi yeniden tanımlayabilmektir.
⸻
Uzman Eğitimci Psikolog
Erdal ATAKLI
YORUMLAR