“Son Gerçek” ya da “Atları da Vururlar” 1969 ABD yapımı dramatik bir dönem filmi. Özgün adı “They Shoot Horses, Don’t They?”
Senaryosunu James Poe ve Robert E.Thompson’un Horace McCoy’un 1935 yılında yazdığı aynı adlı romanından birlikte uyarladıkları filmin yönetmeni Sydney Pollack. Filmin önemli rollerinde Jane Fonda, Michael Sarrazin, Susannah York, Gig Young, Red Buttons ve Bruce Dern oynuyorlar.
Film ABD’de1930’larda yaşanan “Büyük Ekonomik Buhran” sırasında çaresiz bir grup yarışmacının para ödüllü bir dans maratonunda onurlarını çiğnetmek pahasına da olsa ölümüne yarışmaları anlatılıyordu.
Dünyada ve bizde ekonomik kriz hat safhada. İş dünyasında iyi bilinen “Ölü At Teorisi” ni siyaset başta olmak üzere her alana adapte etmek mümkün. Peki, nedir bu teori?
Eğer bir at öldüyse, onu kamçılayarak tekrar canlanmasını beklemek mantıksızdır. Mantıklı olan, ata veda edip yola devam etmektir. Nedense bu ölü atlara sıkı sıkıya tutunuyoruz. Çünkü onlara zaten çok yatırım yaptık, onları terk etmek zor geliyor, ya da belki de değişimden korkuyoruz.
“Ölü At Teorisi” bunu anlatıyor. Verimliliğini yitirmiş, artık işe yaramayan projelere, stratejilere, düşüncelere veya süreçlere takılıp kalmak ! Bindiğiniz at öldüyse, en mantıklı olanı inmek değil midir?
Ancak birçok kurumda attan inmek yerine ölü atı sürmeye devam edenler çoğunlukta. Parti genel başkanları dahil..Ne yapıyorlar?
Daha sert kırbaç kullanmak: Atı hareket ettirmek için daha fazla baskı uygulamak.
Komite kurmak: Atı incelemek için uzun toplantılar ve analizler yapmak.
Eğitim vermek: Çalışanlara “ölü atları nasıl sürecekleri” konusunda eğitimler düzenlemek.
İsim değiştirmek: Atın adını “enerjisi kısıtlı at” gibi daha havalı bir isimle değiştirmek.
Terfi ettirmek: Atı üst pozisyona getirip “ilham versin” diye beklemek.
Oysa ölü atı sürmeye devam etmek ekibi yorar, kaynakları tüketir ,yenilikleri ve değişimleri engeller.
Siyaset ya da iş dünyasında liderler nasıl hareket etmeli? Şöyle bir sıralayalım;
Dürüst Bir Değerlendirme Yapın..
Hangi projeler “ölü at”, hangileri “yaşıyor”?
Verilere ve gerçekçi geri bildirimlere kulak verin..
Hızlı karar alın..
İşe yaramadığı netse düşmeden o attan inin.
Yeniliğe alan açın..
Çalışanların yeni fikirleri denemekten korkmadığı bir kültür oluşturun.
Hataları “öğrenme fırsatı” olarak görün.
Ekip motivasyonunu gözetin..
Gençlerin önünü açın..
Doğru insanlar seçin..
Onlara anlamlı işler sunun.
Zamanı, enerjiyi ve yeteneği, geleceği inşa edecek alanlara kanalize edin.
“Ölü At Teorisi” liderlere esneklik, hızlı karar alma ve yenilikçilik konularında önemli bir ders veriyor. Başarı bazen “daha çok çabalamak” değil, “neyi bırakacağını bilmek” le gelir.
Bir atasözümüzü de aklımızdan çıkarmayalım: “Zorla güzellik olmaz.”
Israrcı olmak , tek başına kararlar almak bir erdem değildir!
Son değil tek gerçek…
Erkan Sevinç
YORUMLAR