93.İzmir Enternasyonel Fuarı ( İEF) sona
erdi. İEF, özel teknoloji alanları, insansı robot Sophia gibi sürpriz
konukları, konserler, farklı gösteriler ve yüzlerce etkinlik ile her yaştan 756
bin 635 ziyaretçiye farklı bir deneyim sundu.
“Zamanın ötesine geçiyoruz”du fuarın sloganı..Geçtiğimizi
sanmıyorum ve bir fuar değerlendirmesi sunuyorum.
Kapılardan başlayalım. Nedir o kapılardaki erkek ve kadın
ayrımı? Ak Partili belediye olsa yerden yere vurulur. “Giriş” yazarsın üst
kontrolünü ilgililer yapar. Fuarda standı olanlara, görevli olanlara, basın
mensuplarına kartlar dağıtıldı. Fakat kapılarda bu kişiler için giriş yok. Ya
engelli girişinden geçiyorsunuz ya da çıkış kapısındaki görevliye yalvararak
oradan.
Adı enternasyonel olan fuarda uluslararası bir pavyon ara ki
bulasın. Haa bir de fuar değil panayır adeta. Fuar deyince sadece konser ve
yeme içme mi anlaşılıyor?
Çim konserleri ve yeme içme alanları fuarın en güzel yerine
,kaskatlı havuzun oralara konuşlandırılmış. Binlerce kişi var. Konserlerde
ezilen ,dayak yiyen, bıçaklanan, kavga eden gırla. Ya konser sonrası anormal
bir pislik. Güvenlik ve temizlik görevlilerine allah kolaylık versin.
Soyer döneminden gelen ücretsiz konser merakı. Dile kolay 20 konser .Neymiş Migros finanse
ediyormuş. Yaa her akşam konser yapmak zorunda mısınız? Özel günlerde misal
açılış kapanış 9 eylül gibi 3 önemli günde konser yaparsınız yeter. “Hayır biz
konser yapmak istiyoruz. Hem de iki sahnede” derseniz o zaman Fuar Açıkhava
Tiyatrosu’nu kullanacaksınız. Ücretsiz davetiyeler Migros’tan dağıtılır. O
güzelim yeşil alanlar da fuar ziyaretçilerine ayrılmış olur. Burada küçük
aktiviteler düzenleyebilirsiniz (Bando, yerel sanatçılar, pandomim vs)
Yeme içme alanlarını da tam fuarın göbeğine koymak akıl
tutulması. Her yer duman..Teknoloji standı da , Girişim Köyü de bunların tam
yanında. Yapay zeka başta olmak üzere birçok konuda bilgileniyorsunuz ancak
kebap kokuları arasında.
Nasıl ki İsmet İnönü’yü “Tech Talks” söyleşiler için
kullanmışsınız gerekirse İzmir Sanat’ı da kullanacaksınız. İzmir Sanat dedim
de. “İzmir Aşkına” gösterisi öncesi birşeyler yiyip içeyim dedim. Sonra da gösteri
öncesi tuvalet ihtiyacı. “Yasah hemşerim”diyen bir belediye görevlisi. Fuar
içinde ücretsiz tuvaletlere gidecekmişim. Bir firma kurmuş ancak önünde uzun
kuyruklar var. Gel de prostat olma?
EÇEV dışındaki sivil toplum kuruluşlarını aradım bulamadım.
Mutlaka bir yerdedirler. Atlas ve Pakistan pavyonlarındaki sergileri gezdim. Ve
Sophia ile konuştum. Taa Çin’den gelmişti. Belki bu fuarın en güzel yanıydı. Ama
keşke halkla da konuşabilseydi, halkın arasında da yürüyebilseydi. Biz
yürüyemiyoruz birisinin eline basmayalım diye o nasıl yürüyecek ki?
Nostaljik tren olmalı. Paraşüt kulesi hizmete açılmalı. Göl
şu anda kapalı. Önümüzdeki fuar orada gondolları görmek istiyoruz. Lunapark
yanında küçük de olsa bir hayvanat bahçesi harika olur. Fuar ziyaretçileri için
mutlaka özel bir hediye üretmeli. Eskiden fuar sigarası vardı. Sigara sağlığa
zararlıdır. Fuar çukulatası ya da bir çeşit souvenir olabilir. İzfaş standında
satışa sunulur. Ciddi alıcısı olacağına hiç kuşkum yok.
Çocuklara ve gençlere yönelik aktiviteler, dron gösterileri
iyiydi.
İzmir Enternasyonel Fuarı dedik..
İzmir tamam..
Enternasyonel yok !
Fuar yok!
YORUMLAR