Sevgili dostlarım benim güzel ülkemde ve güzel ülkemin güzel halkı üstünde bu güzelim ülkede kin nefret öfke fırtınası yaşanıyor.. Tabi bu fırtına belli çevrelerce bilinçli bir şekilde yaşatılıyor.. Ucube tipler etkili ve yetkili oldular.. Ama ne yazık ki rezilliğin dibine vuranlar toplumun tümünü ya da bir kesimini rencide edici kırıcı yaralayıcı ifadeleri kullanmaktan hiç kaçınmıyor.. Bilinçli ya da değil gerçekleştirilen çirkinlik kimin eseri diye sormak gerekir.. İnsanlar etnik köken din araştırmasına yönelmiş durumda.. Güvensizlik ayrışma hızla artıyor.. Birlik ve beraberlik söylemleri ciddiye bile alınmıyor.. Kamplaşma artıyor.. Toplumda küllenmiş geçmişe ait ne varsa tartışma konusu ediliyor.. İnsanlar şaşkınlık içinde.. Ne adına bunlar yapılıyor demokratikleşme ve özgürlük adına.. Acaba gerçekten öyle mi..Gerçekleşen rezillikten sadece partiler gazeteciler akademisyenler mi aydınlar mı sorumlu.. Suç işleyenlere yaşa var olan diyenlerin hiç bir işlem yapmayanların hiç suçu yok mu.. Düşünen ve üreten beyinler yetiştiremezsek gençlerin ellerine hamburger kolayı verirsek gerçek başarının iç huzuru ve mutluluk olduğunu unutturan hayatlar yaşatırsak sevmezsek öpmezsek kendine saygı kavramını yaşamlarına entegre edemezsek prensipler geliştirecekleri onurlu hayatlar yaşatamazsak sadece para ve bilgisayarla oyalanıp zaman öldürmelerine müsaade edersek olacağı bu elbet.. Ne olmak istediğini bilmeyen ve hayatının merkezine dizi karakterlerini oturtan gençler bizim geleceğimiz.. Ama bizler bugünümüzü ziyan ettiğimiz gibi geleceğimizi de yok ediyoruz.. Bu tabloyu görünce inanıyorum ki küresel ısınma bile insanlık kadar dünyaya zarar veremez..
Değerlerine sahip çıkmayan bir toplumda çözülüş kaçınılmazdır.. Girişimciliğin en önemli gereklerinden biri özgür düşüncedir.. Kafalar ne kadar özgür olursa düşünceler de o kadar güçlü olacaktır.. Özgürlüğün önü açıldıkça girişimcilikte gelişecektir..
Unutulmamalıdır ki topluma ve insanlara gem vurulduğunda onlardan yenilikçi düşünmeleri beklenemez.. Amaçsız idealsiz hedefsiz özgürlükte ekmekte olmaz.. Bugün dünyada gıda su enerji güvenliği döviz kuru savaşları tartışılırken daha fazla nasıl zenginleşiriz işsizliği nasıl çözeriz sorularına yanıt aranırken Türkiye'de anlamsız gereksiz konular tartışılıyor.. Enerjimizi o kadar lüzumsuz şeylere veriyoruz ki.. Doğru şeyleri tartışmalıyız gereksiz konulara takılıp kalmamalıyız.. Dünya’da aydınlanmanın ışıkları tekrar yansımaya başladı.. Bu ışıklar Anadolu coğrafyasına doğru geliyor.. Eğer biz iyi hazırlanabilirsek o ışık bu topraklardan doğacak.. Başarılı bir girişimci olmak için nelere ihtiyaç vardır sorusunu herkes soruyor.. Öz güvene paraya yenilikçi düşünceye iyi eğitime ihtiyaç vardır.. Gençler kendilerine güvenmeli ve kendilerinden daha akıllı insanlarla çalışmalıdır.. Başarı için hedef belirleyecek ve hayal kurulacak çalışılacak.. Çünkü çalışmadan belirlenen hedefe ulaşmak mümkün değildir.. Yılmadan çalışmak gerekir.. Zenginlik önemlidir.. Ama çalmayacaksın çaldırmayacaksın yanlın yandaşın hortumcun olmayacak.. Ülkeler zenginleştikçe işsizlik azalır.. Ancak asıl zenginlik güç ve vicdandır.. Herkes birbirini mutlaka sevmesi gerekir.. Ayrılıkta azap birlikte rahmet vardır.. Empati yapmayı öğrenmeliyiz.. Birbirimizi Sağcı, Solcu, Türk, Kürt, Yahudi, Ermeni, Rum, Gürcü, Boşnak, Çerkez, Arap, Müslüman, Hıristiyan, Musevi, Budist, başı açık-kapalı, alevi-sünni diye dışlamaya hakkımız yok.. Bu bizim zenginliğimiz ve birbirimizi kucaklamak zorundayız.. İçinde bulunduğumuz durum ülkenin duyarlı bilinçli insanları ortak değerlerde buluşarak birlikte hareket etmek zorundadırlar.İşte bu yüzden bu güne kadar yapılan bu eylemler hayalleri hedefleri gelecekleri olan genç ve dinamik insanlarımızın ortak noktada birleştiği tek düşünce ve ortak çalışmasıdır.. Bende ortak düşüncede buluşan özgürlük ve demokrasi adına canını ortaya koyan herkesi yürekten kutluyor ve önlerinde saygıyla eğiliyorum...
A.Erol Diker...
YORUMLAR