“Kişileri etkileyen yaşananlar değil, bu olayları nasıl yorumladıklarıdır”
İnsan çok değişkenli kompleks bir varlıktır. Bir kez geldiği bu hayatı daha anlamlı ve kendi değerleri doğrultusunda, hedeflerine ulaşabileceği şeyleri yaparak yaşamak ister ve bu onun öznel hakkıdır. Herkesin hayat değerleri farklıdır ve insan günlük hayatındaki olaylarla başa çıkmadığında destek almak ister. Eğer kişi bunu başaramıyorsa, bireysel sıkıntıya girer ve “Şimdi, burada ve bundan sonra, bu hayatı nasıl yaşamak istiyorum ? sorusuna yanıt bulamaz.
Bugün baktığımızda herkesin psikolojik desteğe ihtiyacı var, 5 kişiden 1’i depresyon yaşıyor. Üzüntü ile depresyon aynı şey değildir. Mutsuz olabilirsiniz, çünkü insan sürekli iyi hissedemez. Sürekli iyi hissetmenin peşinde koşarsanız, çaresizlikle uğraşır ve yorulursunuz. Olumsuz duygularda yaşadığımız acı olaylarda hayatımıza rehberdir. Yeter ki halen kendinize “içinde bulunduğum durumla ilgili ne yapabilirim ?” sorusunu sorabilecek güçte olun !
Son günlerde yaşadığımız toplumsal yas ve travmalar kolay yaşantılar değil. Sonsuz bir kaygı düzeninin içinde hapsolmuş gibi hissediyoruz. Onlarca terör olayı yaşadık ve her gün bombalar patlıyor. Hepimiz yaşamak adına çok korkuyoruz. Bir kısım ülkeyi terk etme fikrinde, bir kısım kabul etti, bir kısım kaygılar içinde yaşıyor, kısacası terör denen bir kaygı her an hayatımıza salınıyor. Kötü hissettikçe psikolojik sıkıntılar artıyor ve biz kontrol edemez bir hale geldik. Vatan demek güvenli yaşam demektir. Güvenli yaşam olmazsa kişi günlük yaşamını sağlıklı sürdüremez ve sürekli hayatının her alanında endişe yaşar.
Öncelik; travmalarda güvenli şekilde, güvenli yerimiz olarak kabul ettiğimiz vatanımızda birlik olmaktır. Bu acılarla, bu yaşanmışlıklarla, keşkelerle değil; bu birlik ve vatani değerlerle neler yapmalıyız ona odaklanmalıyız. Hep beraber, önce kendimizi sonra çevremizi ve ülke değerlerimizi, psikolojisini onarmalıyız.
UZMAN PSİKOLOG ESRA AYDINLI
www.esraaydinli.com
YORUMLAR