Ülkenizin büyük bir iç savaş içinde olduğunu düşünün.
Canınızı kurtarmak için bir sabah telaş içinde evinizden, sıcak yatağınızdan, arkadaşlarınızdan, en sevdiğiniz topunuzdan, yaşadığınız, büyüdüğünüz topraklardan ayrılmak zorunda kaldınız.
Türkiye'de bulunan İzmir adında bir memlekete getirildiniz.
Ev yok , para yok, okul yok, yiyecek yok!
Bir poşet verdiler elinize, içi mendil dolu ve satıp para kazanmanızı istediler.
Bir lokantaya gidip elinizdeki mendilleri satmak istiyorsunuz.
Ama temiz giyimli abiler sizi şikayet ediyor ve küçük bir çocuğun gururundan daha önemli olan abinin şikayeti üzerine lokanta sahibi olan kocaman adamdan dayak yiyorsunuz.
Kimse kendisine veya çocuğuna böyle bir şey yapılmasını kabullenemez.
Bu çocuk küçük yaşta çalışarak para kazandığı için onurlandırılmalıyken bir takım kendini insan zanneden canavarlar tarafından laf işitip hırpalanıyor.
Suriyeli kimliğini bir yana bırakıp insan kimliği ile böylesine güçlü duran çocuktan insanlık dersi almalı bir takım abiler.
Sen hep dik dur çocuk, gözündeki yaşı canilerin paralarıyla değil yine poşetindeki mendillerinle sil...
YORUMLAR