İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin Başkanı Atilla Sertel bir önceki gün basın emekçisi Tolga Tekin ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanı Reşat Yörük arasında geçen olay için basın açıklaması yapacak diye bekledik.
Yusuf İnan’ın tam tabiriyle;
Anlaşılan önümüzdeki genel kurulda Reşat Yörük ile Tolga Tekin olayı ele alınacak!
Askeri Şura gibi... İGC Şurası...
Atilla Sertel İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olduğunu unutmuş olmalı ki, 68 yıllık tarihine vurgu yaptıktan sonra sorunların gazete köşelerine taşınmasını uygun bulmuyor, “Bu sorunların tartışılacağı yer genel kurul” diyor.
Son sarı basın kartı teslimi ile İzmir Gazeteciler Cemiyeti yönetiminin fiilen sona erdiğini ve genel kurula gidilmesi gerektiği yönündeki yazıma “muhbir” ve “Cemiyet dışındakiler” sözleriyle cevap vermek o soruyu, o sorunu sümenaltı etmekten başka bir şey değildir.
Aynen şöyle devam etmiş basına açıklamasına:
“Cemiyetimizin iç meselelerinin gazete sayfalarına taşınmasına çok üzüldüm. İzmir Gazeteciler Cemiyeti, gazete sayfalarında tartışılacak, suçlanacak, yargılanacak bir kurum değildir. Cemiyetimiz kendi sorunlarını kendi içinde çözmeye muktedirdir. Eğer varsa iç sorunların tartışılacağı yer de Genel Kurul’dur.”
Haklısınız Sayın Sertel.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Türkiye’nin en köklü ve saygın örgütüydü siz Cemiyet Başkanı olana kadar.
Yahu ben köşemden kaç kez sordum, bari son sorduğumun yanıtını verseydiniz açıklamanızda.
Kısaca cevap verin.
Son sarı basın kartı teslim edildikten sonra İGC Yönetimi düşmüş müdür, düşmemiş midir? Cemiyet'in bugünkü yapısı hukuki midir, değil midir? Gazeteye aktarılan paralar kanuni midir, değil midir?
Bu sorularıma cevap gelmedi, cevabı gelene kadar her gün bir soru soracağım bu köşeden size Sayın Sertel.
Yine gazeteci değilim diye bana cevap vermeyeceksiniz biliyorum.
Ama ben ısrarla her gün bir soru soracağım.
Gelelim bugünkü soruma...
Faik Kalkan İzmir’in sayılı renk ayrımcılarından bir arkadaşımız.
Faik Kalkan Cemiyet Gazetesi’nin kurulma aşamasında Diva Dergisi’nde renk ayırımcı olarak çalışıyorken Yönetim Kurulunuzdaki Sayman Nezih Bilger çalışmak için Faik Kalkan’ı çağırdı. Ardından, 21 ay sonra sadece muhasebecinizin Kalkan’ı çağırıp işine son vermesinin nedenini ve Faik Kalkan’ın Çalışma Bakanlığı'na açtığı şikayet davasının nedenini İzmir gazetecilerine anlatabilir misiniz?
(Yarın İGC’den ilk istifa edenler ile devam edeceğim sorularıma.)
YORUMLAR