Değerli okurlar; sizlere aralıklı zamanlarda Gazetem İzmir'de tarafıma açılan köşeden görüşlerimi aktaracağım; önceliğim ise Ortadoğu olacak...
Artık Kürtler Ortadoğu'da ciddi bir güç oldu. Fikirleri sorulmadan planlamalar yapılmıyor. Yaşananlardan dolayı da ortak savunma ve siyasal birliğin ne kadar önem arz ettiği çete guruplarına karşı savaşta ortaya çıktı. Kaldı ki savunma ve siyasal birliğin kazanılmaları son gelişmelerden sonra apaçık gözler önüne serildi.
Yapılan saldırıların kapsamı ve niyeti bütün Kürt kazanımlarını yok etme veya minimize ederek kontrol edilebilir noktaya çekme planlamasıydı; bu planlama Ortadoğu'daki Kürt düşmanları ve ağa babalarının planlamasıyla taşeron IŞİD çetesine yaptırılmaya çalışıldı.
Hatta bu planlamaya bazı Kürt hareketlerinide katarak Kürtleri hem kendi kendileriyle uğraştırmayı, diğer yandanda ağır silahlarla donatılmış çeteyi öncelikle sivil savunmasız ezidi Kürtlerin üzerine saldırtarak cepheyi genişletip Kürtleri bir çok alanda çarpışma zorunluluğunda bırakıp, parçala-yok et sistemi uygulamaya çalıştılar. Herkes iştahla bunun hayata geçmesini ve bu süreçten sonraki Ortadoğu coğrafyasının dizayn paylaşımını beklerken bir anda olayları tersine döndüren hamleler gelişti. Kürt hareketinin stratejik hamlesinin yanında çeteci gurubun "Kürdistan topraklarına girmişken hevleride önümüze katalım, Kürt varlığını ve hareketlerini tümden boğalım" düşüncesindeki asıl hedef bütün parçaların öncü güçlerini yok etmekti.
Üzülerek belirtmek isterim ki başlarda KDP bu oyunun bi aktörü, figürü durumundaydı; ancak çetelerin KDP'ye yönelik saldırısı planlamaları bozdu, bozduğu gibi şu gerçeğide açığa çıkararak "Kürt hareketlerinin bütün parçalarda ortak düşmana karşı birlikte olma gereksinimini ihtiyaçtan çok zorunluluk haline dönüştürdü." İşte bu gerçekler ışığında Kürtlerin tüm parçalarda ortak ulusal birlik çalışmalarına hız vermeleri gerekmektedir. Hiç bir hareket tarafından ön koşul sürmeden birliğe katılım sağlamalıdır, dönemin ihtiyaçlarına cevap olabilecek ve halk olarak dünya insanlık tarihi ve toplumundaki yerimizi alacak çalışmaları, ekolojik yaşam perspektifi çerçevesinde hayata geçirmeliyiz diye düşünüyorum...
Saygılarımla
Fuat Mikailoğlu
YORUMLAR