Taraftar 3 Puan Beklerken...

Süper ligde hiçbir İzmir takımının olmaması yetmezmiş gibi 1.Lige de kötü bir başlangıç yaptık. Bu hafta hiçbir İzmir takımı 3 puan sevinci yaşayamadı ve yaşatamadı. Taraftar için zor bir haftasonuydu. Taraftarlar, takımlarından 3 puan beklerken Altay ruhsuzdu, Göztepe yitikti, Altınordu öldü öldü dirildi. 

Altınordu
Ufuk Kahraman'ın takımı, maçın belli bölümlerinde iyi görünsede hala hazır olmadıkları belli. Hazır olmasa da Altınordu bu ülkenin en iyi deplasman oynayan takımlarından biri. Sinmiyorlar ve atağa girmekte zorlanmıyorlar. 
4 penaltının, direkten dönen topların, güzel gollerin ve dramanın bol olduğu bir maç oynadılar. Özellikle maçın 75 ve 80 dakikaları arasında ölüp ölüp dirildiler ve Boluspor karşısında ayakta kalmayı bildiler. Altınordu için geçen hafta yazdığım gibi Ahmet Dereli'nin gol yüzdesi hayati önem taşıyacak. Bunun yanında Ahmet İlhan'ın da yılların tecrübesiyle birleşen kurnazlığı çok can yakacaktır.
Son olarak, Boluspor'lu Gökhan Karadeniz iyi futbolcu fakat hakemi yorduğu kadar seyirciyi de yoruyor. Gökhan Karadeniz ve Eren tozlu gibi her pozisyonda ellerini kaldırıp hakemlere bakan futbolculardan hoşlanmıyorum. Hakemlerin böyle futbolculara töleransı fazla olmamalı. 

Göztepe
Bu hafta ligin en zor deplasmanlarından birini oynadılar. Sarı kırmızılı ekip eğer bu engeli beraberlikle geçebilseydi taraftarını sevindirecekti, olmadı. Onlarda Altınordu gibi jeneriklik bir gol yedi bu hafta.Tabi son dakikalarda gelince bu gol, karşılık veremediler. Maçın haberini girerken 'Göztepe Puana Bandıramadı' diye bir başlık atmıştım gazetede, içime sinmemişti silmiştim, şimdi sizinle paylaşmış olayım. 
1.lig maçları gündüz olunca hiç çekilmiyor. Birde üstüne üstlük taraftarda az olunca işkence gibi maç oldu. Birde stadyumdaki tataftar yerine koyalım kendimizi. Göztepe tribünü, taraftarlığın; kazanmanın, puanın ötesinde bir olgu olduğunu gösteriyor. 
Yasin prim gününü doldurup emekli olmaya mi çalışıyor anlamadım, sahada dolaşıp durdu. Golü klastı orası ayrı. 

Altay
Tamam Altay'ın transfer cezası var, oyuncu getiremiyor, altyapı oyuncularıyla maça çıkıyor fakat ruhsuz oyununu sadece bu yasağa bağlamak insafsızlık olur. Takımda bariz şekilde kopukluklar var. Orta saha topu ileriye götüremiyor, defanstan çıkışlarda top kayıpları çok fazla. Neticede kalesinde birçok pozisyon veriyor. Teknik ekibin çözmesi gereken problemler buralarda. Bunların dışında Altay çok yumuşak kalıyor. Fiziksel mücadelede bu maç Ankara Keçiörengücü'ne ezildi. Ankara ekibi daha becerikli olsa maç ilk yarıdan kopabilirdi.
Altay'da Deniz Kadah gelince hücumdaki repertuar genişleyecektir fakat bu yeterli olur mu, bilmiyorum. 
Altay adına en kötüsü de 60.dakikada sahada 41 yaşında 2 futbolcusu olmasıydı zannımca. Merak ediyorum acaba Avrupa'nın hangi liginde, en son bir takım 41 yaşındaki  2 oyuncuyla maç oynamıştır. Cebelitarık, Belarus, letonya? 
Kötü kadro planlamaları böyle sonuçlar doğuruyor işte. Altay bir an önce puanlar bulmalı ve fırtınaya yakalanamamak için devre arasına kadar gemiyi Kordon'a yanaştırmalı.