CORONA VİRÜSLE MÜCADELEYE DİKKAT !

Merhaba Sevgili Okuyucularım,
Mart ayından bu yana ülkece çok sıkıntılı bir mücadele içine girdik. Tüm dünyayı etkisi altına alan Corona virüs salgını, fiziksel sağlığın yanında insanlar üzerinde korku ve kaygı endişesi yarattı. Virüsün hala bulaşma nedeninin tam olarak bilinmediğini düşünüyorum. Ölümle sonuçlanan ve vaka sayısındaki artış ara ara yükselmeye devam ederken, ülkemizde bilinçsizce davranan insanların sayısındaki artışta beni tedirgin etmeye başladı.
Yasaklar Mayıs ayından sonra yavaş yavaş kalkmaya başladı. İnsanların böylesi korkunç bir süreçten sonra daha temkinli davranması gerekirken, maske takmayan ve fütursuzca yakın temas kuranların sayısında da bir yükseliş oldu. En büyük yaptığımız hatalardan biri de bu hastalığın yakınımıza kadar gelmediğini beyan ederek, rahat davranışlar göstermemizdir. İnsanların 3 ay boyunca canı pahasına verdiği bu mücadele, yapılan bu bilinçsiz davranışlarla beraber 2. dalgaya sebebiyet verecek olması şu anki en büyük endişedir. Hayatın durmadığını, yaşamın ne olursa olsun güzel bir nefes olduğunu her daim hatırlamalıyız. Fakat virüsün birbirimize bulaştırma etkisi hala devam ediyor. Kimi insanlar taşıyıcı olurken, bazılarının da bağışıklık sistemi zayıf oluyor ve hastalığa yenik düşme ihtimali artıyor. Bu yüzden; bu bir toplum mücadelesidir. Hepimiz böylesi ağır bir süreçte birbirimize sağlığımızı korumayı borçluyuz. 'Ben sağlıklıyım bana bir şey olmaz' değil, 'Kimseye bir şey olmasın, dikkat etmeliyim' mantığıyla hareket etmeliyiz.
Hepimiz biriz, yalnız değiliz! Öncelikle kişisel sağlık ve hijyen kurallarını göz ardı etmemeliyiz. Bağışıklık düzenimize ve beslenmemize her zamandakinden daha çok önem vermeliyiz. Bu tehlikeli süreçte D vitaminini çok önemli buluyorum. Vitamin eksikliği ölüm artışını çoğaltırken, günde en az 20 dakika vücudumuza en faydalı olan 'D vitamini' güneş ışığını vücudumuza almalıyız. Tedbir amaçlı evlerimizde vakit geçirmeliyiz. Gerekmedikçe dışarıya şu zamanda çıkmamalıyız. Bilinçli önlem almak, bu süreci iyi bir şekilde yönetmektir. Mecburen işe giden kişiler ve hava almak için dışarıya çıkan insanlar sosyal mesafeyi asla unutmamalı ve maskelerini asla çıkartmamalıdır. Salgın süreci ciddi bir şekilde devam ederken, hastalığa yakalanmamış olmak yakalanmayacağımız tepkiler vermek anlamına gelmemelidir. Bulaşma tehlikesi devam ederken, önce kendimizi sonrada diğer insanları düşünerek hareket etmek, bu süreci zamanla yok edecek en büyük güç olacaktır.
İçinde bulunduğumuz bu süreç, ara ara bizi depresyona ve yalnızlık hissi yaşamamıza sebep olmaya teşvik etti. Unutmayın ki bu süreç ve stres hepimizin ortak olan tek alanı! Böylesi ciddi bir dönemde hayatlarımızı kolaylaştırmakta bizim elimizde, sağlığımızı kaybetmekte...O yüzden sosyal yakınlaşmalar ölümlere, maskesiz gezmeler hastane yataklarına dönüşmesin! Biz önlemimizi alalım, sağlığımızı yaşatalım.
Not: Hastalık hissedilir de sağlık hissedilmez. Gücün ve mutluluğun asıl nedeni de sağlıktır. Sağlığımızı önemseyelim, sevgiyle kalalım.