Gözde Kıroğlu

Gözde Kıroğlu

Hayata Kanat Çırp

Sadece Sev...

23 Temmuz 2015 - 11:07

Toz dumana katılmış, bulutlar ise perişan...

Yine acı haberlere kök salmış bir Türkiye! Tam 32 tane can toprak altında. Ölen insanların ailelerine sadece büyük üzüntüler kaldı. Yaralı bedenler ise; hastanelerde hala can derdinde. Bence bu büyük insanlık ayıbına herkes duyarlı olamadı. Ama ne yazık ki üzüleceğimiz yerde insanların beyninde yer edinmiş 'AYRIMCILIK' düşüncesi, yine insanı insana kırdırdı. Sanki bütün insanlar bu evrene geldiğinde; dilini, dinini, ırkını ve cinsiyetini seçebilirmiş gibi her kafadan yine ayrım yaratan sesler herkesin ağzından yine çirkince yankılandı.

Oysa ki ateş sadece düştüğü yeri yakar...

Kanlı katliam sonrası ölüm üzerinden lanet yağdıran bu toplumun çirkince cümlelerine kayıtsız kalmam insanlığıma ve vicdanıma çok ters düşerdi. Sadece konuşmak için konuşan bir toplum var artık. Canı yanan insanların ne düşündüğü meğerse kimsenin umrunda değilmiş. Çirkin konuşan ağızlar iğneyi önce kendine değil, fikirlerine ters düşen topluma batırır olmuş. İnsan acısı bile basit bir eşya gibi değersiz olmuş. İnsanlık iki gündür kan kokuyor ve çoğu kesim hala siyaset peşinde koşturuyor. Yine ölüm üzerinden gündem değişikliği! Ya ayaklar ters dönmüş tarih geriye tekerrür ediyor ya da toplumumuza' ırktan kardeş olmaz' diye virüs bulaştırıyorlar. Çocuklar gitmiş, insanlık cansız bedende taş kesilmiş. Bunca kin ve nefret sadece bir bomba beklemiş. Ne olursa olsun böyle bir insanlık dramına asla başka bir acı daha yüklenemez.

'İşte şu kürttü, şöyleydi, iyi oldu 'denilmemeliydi. 'Senin kötü, benim insanım iyi 'diye bir kuram yok! Bence insanlar önce insan olmayı öğrenmeli. Sonrasında ise, vicdan yolunda gönlü rahat bir şekilde koşabilmelidir. Empati kurma kavramı asıl bu zamanlarda yüreğimizden egomuza bir köprü oluşturmalıdır. Bu geçiş sürecinde iyi huylu düşünceler ruhumuzda sabitlenirken kötü huylu duygularda bu yolla asıl olan insani özümüzle bütünleşir. Örnek olarak hakkımızda yapılan en ufak bir dedikodu bile canımızı sıkmaya yeterken, aynı insan sırf kürt olarak doğdu diye o kişilere iyi ki öldü diyemeyiz. Her toplumun iyisi ve kötüsü vardır. Önemli olan bunca acıya, düşmanlığa rağmen İNSAN KALABİLMEKTİR...

O yüzden;

Hayvanı canlı olduğu için sev, doğanında bir sesi olduğunu unutma.

Kalbini insanlara karşı kırma, insanı gerçekten yaratılan saf bir varlık gibi sev.

Dilini, dinini, ırkını yine çok sev ama insanlığını kaybetme.

Empatini iyi yönde sağlamlaştır.

Kendininde düşebileceğini asla unutma.

Ve artık düşenin düşmanı değil , dostu çoğalsın bu dünyada.

Siyahıda,beyazıda aynı duygularda canlılar bunu unutma!

Kürdü, Lazı, Egelisi, Göçmeni aynı yüreklerde kardeşçe koşsun artık...

Biz havayı kan değil, sevgi koklamak istiyoruz ..

Bize her bölgeden bir tutam huzur verin EY DOSTLAR...

Not: Bugün bir abimin instagramından okuduğum bir yazıdan çok etkilendim ve bu cümleleri siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Çok teşekkürler Sevgili Vedat Şahin...

Düşersen bağımsızlığını ilan eder dostların.

Görüş günlerin yasaklanır, gelenin gidenin olmaz. Bayram eder düşmanların.

Düşme!

Düşünce bütün düşüncelerin değişir hayata dair... Dostluk, arkadaşlık, aşk yeniden şekillenir beyninde. Düşme ! Hayatın ve dostların vefasızlığını görünce yaralanır duyguların en derinden. Düşme! Düştün mü ilk önce güvendiklerin vurur sırtından. Kimse bakmaz yüzüne...

Maziye dalar gözlerin, yazılmamış hikaye olursun bu hayatta. Düğümlenir boğazında kelimeler, kaderinden kahrolursun. Haddinide hesabınıda bileceksin bugünlerde. Yoksa farkın kalmaz bu yolda gidenlerden. Düşenin dostu olmaz imiş o yüzden düşme sakın benim güzel kardeşim...

O yüzden bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür.

Sen, sen ol insanlığını yitirmeden kucak aç bu hayata ,düşeni birde sen yargılama...

Düşman değil dost ol bu insanlara...

YORUMLAR

  • 0 Yorum