Ciğerim tıkanmış misali 2 hafta sonra sayfama dönmenin sevinci içindeyim. Bu haftaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmak için can atıyorum, hoplayıp zıplıyorum..
Aç-bitir ilişkilerinin ardından terbiyeleşen ilişkilerde tam gaz yol aldı gidiyor. Şimdi herkesin kafasına takılmıştır terbiyeli ilişki nasıl olur diye?
Terbiyeli ilişkili derken nefsine hakim olamamış hayatında anlık gökkuşağı yaratan insanları kastediyorum. Anlık mutluluklar için terbiyeleşen, gökkuşağı sonrası kızgın güneş gibi ışınlarını yayan yarı flörtöz duyguları...
Sevginin yerini artık duyuların ve hazların aldığını o kadar net görebiliyorum ki...
Etrafımdaki gözlemlerimden,arkadaşlarımın ağzından dökülenler, saçma sapan mevzulardan can yakanlar ve daha niceleri.
Bir kafeye gittiğimizde bile görüyoruz, insanlar o kadar rahat olmuş ki artık kırmızı oda diye bir şey resmen kalmamış.
Herkesin mübarek dili dışarda. Kim kimin canını yakmış, hayallerini bulutlara fırlatmış umrunda değil!
Peki ilişkiler ne istiyor?
Artık bu soruyu o kadar çok sormaya başladımki... Açıkçası istekler bitmiyor. Şahsi görüşüm ise; huzur, sevgi, saygı...
Üzerine yok derim!
Yüzde 90'lık kesim ise para ve yatak diye adeta bağırıyor. Sonrasında çıldıran yine kadın ve adamlar!
Ne hikmetse herkes değerli ve değer veren. Sorunu ucube edende doğadaki kara kediler. Sevgisiz hiçbir sorun çözülmez. Önemli olan sadece sevgiyi hissetmek; saygıyı akciğerimize çekmek.
Objektif bakmak gerekirse terbiyeleşen ilişikiyi en çok benimseten taraf genelde erkekler oluyor.
Bir 'merhaba' ile başlayan sohbetin sonu yatakta gıcır keyif oluyor. O an herkes keyfinde, süpperr...
Peki ya ertesi gün, adam ciddileşmiş, kız ağlamaklı. Erkek adeta düşman takımın kalesine gol atmış misali hırslı ve öfkeli.
Kadınlar zaten her daim ne oldum delisi.
Bu tarz olaylardan sonra kadında erkekte ayran be kardeşim.
İnsanlar ilişki yaşayabilirler. Bugünümüz Mars'ında artık çok normal bir durum.
Duygusallık, flört, koklaşmak...
Birbirinden hoşlaşan iki varlık başka ne yapabilirki zaten.
Herşey karşılıklı, tecavüz dışında.
Önemli olan bireyler arası saygı vaziyetini korumak. Karşındakini kırmadan, finale varmadan el sıkışma saygısını.
Ya istersin ya istemessin.
Netlik sadece zirveye ulaştırır.
Kendini karşındakinin yerine koyacaksın herzaman; Empati kuracaksın.
Kimse kimsenin acısını, balını bilemez.
Yaralı bir insanın sadece yarasını kanatma. Seninle paylaşım yaptı diye ne sen yücelirsin ne de karşıdaki basitleşir.
Bir fırsat kimseye balçık yapmaz. Sadece dinle, hisset.
Karşındaki susup gitmişse heleki, sana değer verdiğindendir, insan olarak sevdiğindendir.
Ruh bu işte, çok farklı...
Not: Bugünkü notum çok sevdiğim yazar Aşkım Kapışmak'tan gelsin.
Ey hayat! Ne verdiysen ödettin bedelini. Bize de eyvallah düştü, ödedik.
Ey insan ne söylediysen dinledik, inandık, sevdik.
Ey Allah'ım hepsini sen çıkardın karşımıza, sendendir dedik, kabul ettik.
Oldu ve olmadı. Bizde hepsine deneyim dedik.
Bitmeyecek bu deneyimler.
Sadece şunu bilelim. Ne toprak ne saltanat için değmez kan akıtıp, kalp kırmaya.
Ne aşk ne sevda için değmez kendinden kaçmaya.
Bu dünya için değmez şimdi ağlamaya.
Sen de gül be dostum. Kalmaz dünün hakkı yarına.
Geldiyse Allah'tan gider tekrar Yaradana...
YORUMLAR