Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 2023 eğitim vizyonunu açıkladı.
Eğitimde önümüzdeki yıllarda nasıl bir yol izleyeceklerini, deyim yerindeyse, merakla bekleyen kitleye duyurdu.
Sayın Ziya Selçuk, eğitim camiasının özellikle son yirmi yıl baz alındığında büyük çoğunluğun kabul edip, desteklediği ilk Milli Eğitim Bakanı diyebilirim. Dolayısıyla kendisinden çok şey bekleniyor; eğitimi, içine düştüğü başarısızlıklardan çekip çıkarması ümit ediliyor.
“Şapkadan tavşan çıkarmanın ” beklenmemesi gerektiğini daha önceden de dile getiren Selçuk, geçtiğimiz hafta yapılan vizyon açıklamalarında büyük beklentilerden rahatsız olduğunu tekrarladı. Bu konuda kendisine hak verdiğimi belirtmeliyim. Çünkü böyle bir beklenti psikolojik olarak insanı zorlar.
Gelelim 2023 eğitim vizyonuna…
Bakan Selçuk: “Vizyon dökümanının en güçlü tarafı, burada söylenen her şeyin fizibilitesinin yapılmış olmasıdır. Bunun parası var, bunun projesi var, bunun siyasi iradesi var. Bunun hiçbir dönem olmadığı kadar bir toplumsal kabul alanı var.” diyerek vizyona olan güvenini ifade etti. O halde neden uygulamaya hemen geçilmediği sorusunu sormam yanlış olmayacak. Çünkü vizyon kitapçığında yer alanların bir çoğu hedefler kapsamında; “yapılacak ama zamanı belli değil” şeklinde bir kanı uyandırıyor.
Eğitimcilerin ortak bir görüşe vardığı konular tekrar edilirken, çok önemli olan ve acil çözüm ya da açıklama bekleyen sorunlar dile getirilmedi.
Önemli gördüğüm başlıklarla vizyonda neler var bakalım:
Daha önceleri bir çok kez gündeme gelen ancak tam olarak uygulanamayan okul öncesi eğitim programı, zorunlu eğitim kapsamına alınıyor. Uygulamada başarılı olunacak mı hep birlikte göreceğiz. Okula başlama yaşı olarak 69 ay taban olacak.
Birçok öğrenciyi ilgilendiren özel öğretime teşvik süreci sonlandırılıyor.. Özel eğitime verilen teşvik önümüzdeki dönemde kaldırılacak. Ki çok doğru bulduğum bir karar bu. Suistimalleri çoktu. Bu para kaynağının öncelikli alanlarda kullanılması gerekir.
Öğrencileri sevindirecek iki başlık, teneffüs sürelerinin uzatılması ve liselerde ders saatlerinin azaltılması.. Zorunlu dersler azaltılacak.
Çocukların ilgi ve yeteneklerine yönelik seçmeli dersler içeren bir müfredat programı düzenlenecek.
Öğrencileri sınavla alan okullar azaltılacak...Tamamen sınavsız bir geçiş sistemi planlanıyor.
Öğrencilerin akademik başarılarının izlenmesi ve desteklenmesi için Türkiye genelinde “Öğrenci Başarı İzleme Araştırması” yapılacak. Bütün kademelerde izlenmesi ve desteklenmesi için “e-portfolyo” sistemine geçilecek. Umarım bu, öğretmenin fazladan dolduracağı birkaç form olmaktan öteye giden bir uygulama olur.
Öğretmen ve idareciler için getirilecek düzenlemeler ise şöyle:
Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılacak.
Elverişsiz koşullarda görev yapan öğretmenlere ve yöneticilere teşvik verilecek. Öğretmen ve okul müdürleri yüksek lisanslı olacak. Yöneticiliğe atanmada liyakat temelli değerlendirme yapılacak.
Eksikliği olan ve düzeltilmesini umduğum bazı maddeler ise:
Okul yöneticilerinin özlük hakları yenilenirken, diğer öğretmenler için bir düzenleme gündeme gelmedi. Ek gösterge artışları için açıklama 24 Kasım’a bırakıldı. Tarihi göz önünde bulundurursak buradan güzel bir haber geleceğini düşünüyorum.
Tamamen kaldırılması gereken ücretli öğretmenlik için maaş artırımına gidilecek.
Sözleşmeli öğretmenlerin görev süreleri kısaltılıp 3+1 yapılırken, parçalanmış aileler konusunda düzenleme yok.
Ticarete dökülen pedagojik formasyonun kaldırılmasını tamamen destekliyorum. Öğretmenlik hakkını kazananlara bu işin MEB bünyesinde verilmesi doğru bir adım oldu.
Yeni atama branşları ise 9 Kasım’da belli olacak. Bakan Selçuk yüz binlerce öğretmenin atanmasının mümkün olmadığını belirtti.
Yine hedeflerle dolu bir vizyon var önümüzde… Gelecek üç yıl bize ne kadar başarılı olacağını gösterecek.
Umuyorum Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve dolayısıyla eğitim sistemimiz başarılı olur.
YORUMLAR