Milli Eğitim Bakanlığınca Liselere Geçiş Sınavı’nda (LGS), sınavla öğrenci alacak okul listeleri geçtiğimiz hafta açıklandı. Merakla beklenen listeler açıklandıktan ve MEB’in nitelikli olarak tanımladığı okullar belirlendikten sonra herşey açıklığa kavuşmuş olmadı maalesef...
Altıyüz olarak ilan edilen nitelikli okullar bir anda bin üçyüz altmış yediye yükselirken hangi kriterlerle bu okullar nitelikli kapsamına girdi, nitelikli okullar listesinde yer almayan önceki yılların başarılı okulları neden listeye girmedi? Yerleştirmelerde; adrese dayalı olarak yerleşecekler, tercihler ve netleşmeyen bir çok ayrıntı, veli ve öğrencileri tedirgin etmeye devam ediyor.
Sınavlar yapılmadan önce; MEB şu sorulara yeterli bir açıklama yapmalıdır:
1- Açıklanan listede yer alan okulların türlerine göre sayısal dağılımında neden eşitsizlik var. 33 ilde sınavla öğrenci alacak Anadolu Lisesi yok. Oysa bu illerde toplamda dokuz yüze yakın Anadolu, Fen ve Sosyal Bilimler lisesi bulunmakta.
2- Sınavlar yapıldıktan sonra tercih ve yerleştirmelerin nasıl yapılacağı, bu konudaki aydınlatılmayan noktalar kafaları meşgul ediyor. Bu sürecin de sancılı olacağını söylemek şaşırtıcı olmayacak....
3- Tercihlerde kendi illerine yerleşemeyenler çevre illeri tercih etmek zorunda kalacak. Bu noktada bu öğrencilere yatacak yer, pansiyon sorunu olacak. Bu konularda MEB’in düzenlemeleri var mı?
4-Sınavsız girecek öğrenciler için; adrese yakın okul bulmaları oldukça kısıtlı, bu öğrenciler nasıl yerleştirilecek. İstenmeyen okullara yerleştirilme riskleri oldukça yüksek.
5-Ayrılan kontenjanların dolmaması halinde yedek listelerin belirlenmesi veya nakiller konusu netlik kazanmadı. Hangi kriterlere göre bu sorun çözümlenecek?
Şimdiden veli ve öğrencileri zor bir sürecin beklediğini söyleyebilirim. Öğrenciler, bir yandan akıllarında onlarca soru olduğu halde sınavlara hazırlanacaklar, bir yandan da gelecekleri ile ilgili belirsizleri çözüme kavuşturmaya çalışacaklar.
TEOG kaldırılırken amaç; öğrencileri yaşadıkları stresten kurtarmaktı ancak, bu konuda başarılı olunduğunu söyleyemeyeceğim. Rahatlatmak bir yana; düzenlemelerdeki belirsizlikler, öğrencilere ve velilere daha fazla stres yükledi.
Yapılması gereken; aslında, bir anda,”biz yaptık, oldu” dememek, bir geçiş süreci belirlemekti. Yola çıkıldıktan sonra düzenlemelere gitmek, konunun paydaşlarına daha fazla stres yüklemekten başka bir işe yaramadı.
Öğrencilere artık klasik olarak sınavlara şöyle hazırlanın böyle önlem alın demenin de bir anlamı kalmadı. Tercih ve yerleştirme süreci çok daha fazla akılları kurcalayacak.
Yeni sistemde; veli-öğrenci ve öğretmenlere sabır diliyorum. Umarım sorunlar ve aksaklıklar bir an önce çözüme kavuşturulur.
YORUMLAR