Sağlıkta Şiddet
Gülay Altınbaş

Gülay Altınbaş

Sağlıkta Şiddet

30 Ağustos 2023 - 07:51

Bugün köşemi  sağlıkta şiddete ayırdım. Bu hepimizi ilgilendiren bir konu. Hasta ve hasta yakınlarının sistemdeki aksaklıklardan kaynaklanan  öfkesini sağlık çalışanından çıkarması giderek artan bir şekilde şiddet olaylarını gündeme getirmekte dolayısıyla bir halk sağlığı problemi ortaya çıkmaktadır.

Sağlıkta, her gün sözlü şiddete maruz kalma oranları yüzde 85’in üzerinde seyretmekte ve bu durum, hekim ve hasta arasında kurulması gereken ilişkiyi her geçen gün daha fazla bozmaktadır.

Hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının uğradığı şiddet olayları, meslekten ya da ülkeden ayrılmalara neden olmaktadır. Şiddet nedeniyle hekimlerin göç etmesi veya meslekten çekilmeleri zaten aksayan sistemde giderek uzayan randevu sürelerine ve hastaların hizmete ulaşmasını engellemeye yol açmaktadır.

Bütün bunlar daha geniş halk kitlelerinin sağlık hizmeti almasının önüne engel koymaktadır. Bu bir kısır döngüye dönüşmüştür. Bunu kırması gerekenler bir an önce bu durumu ele almak zorundadır. Aksi taktirde özel hastanelere gitme imkanı olmayan halk daha fazla mağdur olacaktır.

Tabip odaları, dernek ve sendikalar şiddetin öncelikli nedenini  “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile “beş dakikaya sığdırılan hasta randevuları olarak göstermektedir. Kısıtlı yasal düzenlemelerin şiddeti azaltmaya yetmeyeceği konusunda hemfikir olan meslek örgütleri, hastaya müşteri gözüyle bakan sistemi de eleştirmekte ve acil önlemler alınmasını beklemektedirler. 

Çözüm önerilerini meslek örgütleri ve sendikalar sürekli gündeme getirmektedir. Ne var ki bu çağrılara etkili bir cevap verilmemekte, sorunu çözmesi gerekenler kenardan seyretmekte ve kınama mesajları ile olaylar geçiştirilmektedir. 

Bir vatandaş ve sorumluluk sahibi bir gazeteci olarak 6331 sayılı yasa uyarınca çalışanların iş güvenliği ile ilgili her türlü önlemin alınmasının işverenin sorumluluğunda olduğunu ve çalışma ortamını şiddetten arındırmanın işverenin yükümlülüğünde olduğunu belirtmek isterim.Dolayısıyla hastane yöneticileri ve Sağlık Bakanlığı ilk elden sorumlulardır.

Ayrıca tüm politikacılara şunu söylemek istiyorum:

Sağlık politize edilemez. Reklam aracı olarak kullanılamaz. Oy kaybetme korkusu ile kararlar alınamaz veya alınması gerekli tedbirler bekletilemez.

İnsanları karşı karşıya getirip kenardan seyretmek devlet yöneticiliğine ve sorumluluğuna yakışmaz.

Özetle, halkı ve hekimleri karşı karşıya getirmeyin. Sağlık sistemindeki sorunları hekimlerin sırtına yüklemeyin. Şiddet uygulayan insanlara ciddi cezalar getirin, önlemler alın. Hekimleri mesleğine küstürmeyin. Sonuçta zarar gören halk olacaktır.

YORUMLAR

  • 0 Yorum