SINAVSIZ EĞİTİM HAYAL Mİ?
Gülay Altınbaş

Gülay Altınbaş

SINAVSIZ EĞİTİM HAYAL Mİ?

24 Nisan 2017 - 19:22

"Sussam, gönlüm razı değil; söylesem, tesiri yok" diyen Fuzuli'nin ünlü sözünü gönül heybeme atıp bir ümit yazmaya başladım. Ülkemiz sınav sistemi ve bu sistem içinde oradan oraya savrulan gençlerin geleceği için bir şeyler yazmaya zorunlu hissettim kendimi. Bu kadar çok sık değiştirilen hangi sistemden, hele ki eğitim sisteminden, olumlu sonuç alınabilir ki? Yapıyoruz, olmadı yine yapıyoruz, nasılsa tutmazsa her zaman yenisini yaparız zihniyeti maalesef gençler ve çocuklarımıza geri dönüşü olmayan zararlar veriyor.

En son YGS sınavının ardından yine iki tane gencecik fidan yaşadıkları strese dayanamayıp hayatlarının baharında yaşamlarına son verdiler. Anne babalarına Allah sabır versin; ümitleri, gözbebekleri, her şeyden sakınıp sakladıkları nadide fidanları ellerinden kayıp gitti. Allah kimseye böylesi bir acı yaşatmasın. Hani "Ateş, düştüğü yeri yakar" derler ya, bu defa öyle olmasın; o ateş etrafını da yaksın, kavursun ki herkes bir şeyler yapmak, elini taşın altına koymak zorunda kalsın.

"Eğitim sisteminde başarıyı yakalayacağız" iddiasında olan herkes öncelikle başarının mutlu ve huzurlu bireylerden çıkabileceğini akıllarına kazımalıdırlar. Yarış atına daha ilkokul sıralarında çevirdiğimiz, naif bedenleri ve ruhları zorlu sınavlar ve derslerle ezdiğimiz çocuklarımızı büyüdüklerinde bağımsız, mutlu ve başarılı bireyler olarak görmek, öldürdüğümüz yaratıcılıklarından yeni bir şeyler ortaya koymalarını beklemek sadece hayaldir.

Herkesin övgüler yağdırdığı Finlandiya eğitim sistemine burada kısaca değinmek istiyorum: Burada özel okul yok, öğrenciler günde 4 saat ders yapıyor, küçük çocuklar oynayarak öğreniyor, sınav yapılmıyor, ileri sınıflarda yapılırsa da sonuçları öğrenciye söylenmiyor. Eğitimde fırsat eşitliği temel prensipleri. Ama en önemli kazanımları eşit şartlar altında yaşayan, mutlu ve sorumluluk sahibi bireylerin oluşturduğu huzurlu bir toplum olmaları. İşte eğitimde yakalanması gereken bu. Çocukları sınav stresinden uzak, mutlu, kendilerini rahatça ifade edebilen, bağımsız, araştıran, soran ve sorgulayan bireyler haline getirebilmek eğitimin hedefi olmalı.

Unutulmamalıdır ki okul, çocuk için hayata hazırlanma, yeni arkadaşlıklar kurma ve sosyalleşme ortamıdır. Okul, öğretmekten önce öğrenmeyi sevdirmek için olmalıdır. Günümüzde eğitim sistemi sınavlar üzerine kurgulanmış, neticede stresli ve kaygılı çocuklar yaratmıştır. Bir an önce eğitim sistemimizi sınav merkezli yapısından kurtarmak, öğrenme merkezli bir yapıya kavuşturmak gerekir. Yoksa kaybedilecek canlara her sınavda yenileri eklenecektir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum