Hiç sordunuz mu kendinize: " Ben kimim aslında?".
"Ben bu hayatta nerede olmak istiyorum?
Beni ne mutlu eder?”
Sormadıysanız sorun.
Aldığınız cevapları bir gözden geçirin.
Hayatınızda kendiniz misiniz?
Yoksa başkalarının size biçtiği rolleri mi oynuyorsunuz?
Ne yapmanız gerektiğini söyleyenleri mi dinlediniz hep?
Gerçek "siz" kim ve "O" ne yapmak istiyor?
Bunlar tabii ki zor sorular, özellikle gençler için.
Ama hem lise hem de üniversite tercih döneminde olduğumuz için, bir ışık tutmak amacıyla, sizlerden bu soruları sormanızı ve yapabildiğiniz ölçüde bu doğrultuda tercihte bulunmanızı öneriyorum.
Bu günlerde anne, baba, konu komşu, çevre ne der, ne düşünür, onlara göre "ben" ne olmalıyım ki onların gözünde daha değerli olurum gibi düşünceleri bir kenara atmanız gerekiyor.
Bunlar tamamen önemsizdir. Hiç dikkate almayın demiyorum tabii ki. Özellikle aile; her zaman sizin en iyi olmanız için çabalar, en başarılı olmanızı ister. Sizin için en "enlere" hep onlar karar vermek ister ve sorun burada başlar. Onlara göre en iyi, en başarılı, en mutlu, en… en…
Bunlar sizin de “en” leriniz mi? İşte tam bu noktada karar vermeniz ve “ben gerçekte ne istiyorum, beni ne mutlu eder?” gibi soruları kendinize sormanız gerekir.
Neyin sizi mutlu edeceğine karar verdikten sonra neye yeteneğinizin olduğunu bulmanız gerekir. Ne olmak istediğinizle neye yeteneğinizin olduğunun örtüşmesi sizi başarıya götürecektir.
Tercih yaparken; öncelikle “asla yapamam, bu bana göre değil” dediğiniz meslekleri eleyin, daha sonra yeteneklerinizin uyduğu, olmak istediğiniz meslekleri bir kenara yazın. Bunlar arasından seçim yapmak işinizi daha kolaylaştıracaktır.
Tercih yapacağınız güne kadar; ömür boyu yapmak istediğiniz mesleğin çalışma alanlarını araştırıp, bu bölümlerden mezun kişilerle konuşmuş olmanız da tercih zamanında sizi oldukça rahatlatacaktır.
Yoksa daha ne iş yaptığını bilmeden ismi havalı veya televizyonlarda hep geleceği var denen bölümleri seçecekseniz orada bir durun. Size önerim: On kere, yüz kere düşünün ve öyle bir tercih yapın.
Geleceğin mesleği gibi fazlaca popülist yaklaşımlardan uzak durmak gerekir. Bunun yerine, geleceğin insanı nasıl olacak diye düşünürsek; üreten, eleştirel bakabilen, kültürlü, çok dilli, uzmanlaşmış kişilerin dünyası olacak. Bu doğrultuda kendimizi yetiştirmeye çalışmak, yapabileceğimiz en uygun davranış olacaktır.
Unutmayın ki; ne olursanız olun, işinizin en iyisi olun demişler. Bu konuda çok sevdiğim bir sözde şöyle diyor:
“Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse; Michelangelo’nun resim yaptığı, Beethoven’in beste yaptığı veya Shakespeare’in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki herkes durup, dünyanın en iyi çöpçüsü burada yaşıyormuş desin”.
Başarılı ve mutlu olacağınız bir gelecek diliyorum.
YORUMLAR