Bilinçaltı=Başarı
Gülcan Gençtürk

Gülcan Gençtürk

Bilinçaltı=Başarı

30 Eylül 2020 - 11:30

Bilinç neye inanırsa bilinçaltı ona odaklanırmış. Bilgiler duygularımız ve düşüncelerimiz sayasinde bilinçaltına işlenirmiş.
Kendinizi başarısızlığa odaklarsanız hayatta başarı oranınız sıfırdır; yada şansız olduğunuzu düşünüyorsanız şans kapılarınız da sayenizde çoktan kapanmıştır... hiç boşuna açılacak diye beklemeyin!
Toplum olarak belkide en büyük problem budur. Negatif düşünce ve negatif eleştiri .
Hepimiz düşüncelerimizle birbirimizin,kendimizin kuyusunu kazıyoruz bilmeden aslında.
Aşağıda paylaşacağım hikaye de buna çok güzel örnek.
Önce kendinize inanarak sonra güzel düşünerek, evrene göndereceğiniz enerji sayesinde kapalı sandığınız her türlü kapı açılacak kendinize olan inancınız size hayal bile edemeyeceğiniz ufukları açacak gözlerinizi kapatın ve inanın.......
Bilinçaltınıza artık dur deme vakti !

Yozgatlı Hasan bir et fabrikasında çalışıyor. Görevi yeni gelen etleri dondurucu odasına götürmek ve oradaki askılara asmak.

Tüm gün et taşır, akşamları da dondurucuyu temizler öyle işten çıkar.
Oldukça yapılı, güçlü kuvvetli bir adam Hasan. İşini iyi yapar, Hakka hakkaniyete çok inanır.
Bir akşam mesai bitimine doğru dondurucuya girmiş yine.

Temizliği yapıp çıkmakmış niyeti.
O gün oldukça fazla sevkiyat olduğundan içerisi kan revan içinde.
Her zamankinden uzun sürmüş işi.
Hiç fark etmedi zamanın nasıl geçtiğini. Baktı ortalık tertemiz olmuş, elini yüzünü yıkadı, önlüğünü asdı ve çıkmak için kapıya yöneldi.
Kapının yanındaki zile bastı, dışarıdan birileri açsın diye.
Çünkü dondurucunun kapısı içeriden açılmıyor sadece dışarıdan açılabiliyordu.
Kapıyı açmaya kimseler gelmeyince, tekrar tekrar zile bastı ama nafile.
Fabrikada mesai çoktan bitmiş ve herkes evine çoktan gitmişti.
İşine kendini kaptıran Hasan zamanın farkına varamadı.

Kolunda ki saate baktı ki yedi olmak üzere. Millet gideli neredeyse iki saat olmuş.
Telaşlandı, ne yapacağını şaşırdı.

Bağırdı, çağırdı, kapıyı yumrukladı ama ne fayda.
Kimsecikler yok ki duyup kurtarsın onu.
Yere oturmuş ve çaresiz beklemeye başladı. Ama hiç ümidi yoktu.
Günlük giriş çıkışı not ettiği kağıdı kalemi aldı ve şunları yazmaya başladı;
“ Saat 21.00 içerisi çok soğuk üşüyorum.”
“Saat 23.30 sanırım donarak öleceğim.
Çok üşüyorum.”
“Saat 03.20 ayaklarımı hissetmiyorum.
Isınmak için yürüyemeye çalışıyorum ama yapamıyorum.”

“Saat 05.10 gözlerim kapanıyor.
Uyanık kalamıyorum artık.
Ellerim uyuştu yazamıyorum.”
Gün doğarken mesaiye başlayan fabrika çalışanları 06.30’da işe geliyorlar.
İçlerinden biri dondurucuyu açıyor ve içeride duvarın dibinde büzülmüş vücuduyla yatan Hasan'ı buluyor.
Ölmüş.

Bütün fabrika şok içinde.
Herkes oraya toplanıyor.
Şaşkınlıktan ve üzüntüden ne yapacaklarını ne diyeceklerini bilemiyorlar çünkü termostat 16 dereceyi gösteriyor
Evet dondurucu bozulmuş ve 16 derece ile çalışıyor.

Ama gözü saatte olan ve içeride donarak öleceğine inanan Hasan dereceye bakmayı akıl edemedi ve çok inandığı şekilde donarak öldü maalesef…Eger kurtulacağına inansaydı Hasan, bilinçaltını o an kontrol edebilseydi kurtulmak için etrafındaki herşeyi incelerdi ama o orda öleceğine inandı ve bilinçaltıda onu uyguladı

Unutmayın!Beyninize her türlü hükmü siz veriyorsunuz.
Oumlu -olumsuz sonuçlarlarına yine sizin katlanacagınız durumlar.

Enerjiniz hep pozitif olsun ki kapılar açılsın

Sağlıkla iletişim de kalalım...

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Orhan Kahraman
    4 yıl önce
    Çok enteresan bir yazı ,Çok teşekkür ederim Merakla bir çırpıda okudum . Elinize ,Yüreğinize sağlık Gülcan Hanım . Selam ve saygılar sunarım.