"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" dedi ve tarihi değiştirdi ....
Yıl 1920...
Yıkılmış bir imparatorluğun ardından, parçalanmak istenen bir vatan…
Top seslerinin arasında çocuklar ağlıyor, analar yüreğini dişine takmış, babalardan, gençlerden haber yok... bir millet çoluk çocuk, genci yaşlısı demeden kaderini yeniden yazmaya ant içmiş. ..
O gün, 23 Nisan'dı.
Bir avuç inançlı insan, Ankara’da bir araya geldi.
Ne saraydan ferman beklediler, ne de boyun eğdiler.
Çünkü artık karar milletin olmalıydı.
Çünkü egemenlik, bir kişiye değil, millete aitti!
Kurtuluşun ilk adımıydı o gün.
Karanlığın içinden doğan bir ışık…
Ve bu ışık, yalnızca bir halkın değil, tüm mazlum milletlerin umudu oldu.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, o gün sadece bir meclis açmadı.
O gün bir milletin ruhunu yeniden ayağa kaldırdı.
Ve o ruhun, geleceğe taşınması için bu günü çocuklara armağan etti.
Çünkü çocuklar, o eşsiz mücadeleden doğan en saf umuttu…
Takvim yaprakları 23 Nisan'ı gösterdiğinde yalnızca bir günü değil, bir milletin kaderini değiştiren kutlu bir anı yeniden yaşarız. Bu tarih, sadece bir meclisin açılış günü değil; esaret zincirlerini kıran, bağımsızlığını ilmek ilmek ören bir halkın yeniden doğuş günüdür.
23 Nisan 1920, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı, milletin egemenliğini doğrudan eline aldığı gündür. Saltanatın gölgesinden sıyrılarak halkın iradesinin yegâne güç haline gelmesi, tarihe yazılmış büyük bir devrimdir.
Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözü, sadece bir ilke değil, bir milletin sonsuza dek sahip çıkacağı en temel hakikatidir.
Ancak bu özel gün, yalnızca geçmişin bir hatırası değil; aynı zamanda geleceğe uzanan bir umuttur. Çünkü Atatürk, bu günü çocuklara armağan ederek dünyada eşi benzeri olmayan bir ilke imza atmıştır. O gün açılan meclis, bir ulusun kurtuluşunu simgelerken; çocuklara adanan bu bayram da bir milletin yarınlara olan inancını simgeler.
Küçük hanımlar, küçük beyler… Sizler bu milletin umudu, yarının mimarlarısınız. Sizin gözlerinizde parlayan ışık, karanlıkları aydınlatacak meşaledir.
Atatürk’ün sizlere olan güveni, sadece duygusal bir bağ değil; aynı zamanda büyük bir sorumluluğun ifadesidir. Sizler, bu mirası taşıyacak; özgürlüğün, adaletin ve eşitliğin yılmaz savunucuları olacaksınız.
23 Nisan, bir bayramdan fazlasıdır. O, gökyüzünde özgürce uçan balonlar, ellerde dalgalanan bayraklar, neşeyle dolup taşan meydanlar kadar; aynı zamanda bir duruşun, bir direnişin ve bir dirilişin adıdır.
Bugün sadece geçmişi anmak için değil, geleceği inşa etmek için de bir fırsattır. Birlikte, el ele vererek, bu kutsal emaneti daha da ileriye taşıyacak nesiller yetiştirmek boynumuzun borcu olsun.
Kutlu olsun 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız!
Selam olsun bugünleri bizlere yaşatan o eşsiz ATALAR'A
Sonsuz minnet ve şükranlarımızla
Bu bayramda Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını saygıyla anıyor, çocuklarımızı sevgiyle kucaklıyorum...
Sevgiyle iletişimde kalalım
Gülcan Gençtürk
YORUMLAR