Bornova da büyüdüm ben . Bornova sakinlerindenim yıllardır..çok Belediye başkanları gelip geçti bu ilçeden!bu Şehirden!.Bazısını tanıma fırsatımız oldu ilçe halkı olarak, bazısını görmedik bile. Herkes bir şekil’de görevini tamamladı gitti kimisi halkın gönlünde iz bırakarak, kimisi de bir isimden ibaret oldu bu süreçte...
Ben şahsiyet olarak Sayın İduğ' yu tanımıyorum bir kaç kez halka açık toplantılarında bulundum kadın girişimciler için istihdam toplantısı baya ses getirdi o günlerde ... bende baya keyif almıştım, çok güzel projelerle çok güzel kararlar alınmıştı o gün.. sonra ne oldu bilmiyorum! Makamında ziyaret etme imkanım da oldu..
Bu, üyesi oldugum Dernek olarak yaptığımız bir ziyaretti tabi.. Çok ilgilendi Derneğimiz ile sağolsun.
Hiç bir zaman siyasi bir tarafım olmadı şeffaf oldum hep. Partisi önemli değil güzel bir iş yapıldıysa Ülke adına yada Şehrim adına alkışlamayı da bildim yanlış olanı yermesini de. Neticede siyasetçiler bugün varsa yarın yine benim yapacağım oylamayla gideler.. O süreçte sıkıntıyı da güzellikleri de bizler yani ""HALK" çeker .. Genelde beni icraatleri ilgilendirdi.
Ne kadar başarabildiler! Yada ne kadar halk'la bütünleştiler! Secim öncesi verilen sözler ne kadar tutuldu !...
Ben bütün idarecilerimizin genel manada ülke için iyi şeyler yaptığına inanan bir insanım, sizler’de bizler’de çok iyi biliriz ki idarecilik ekip işidir; ve ekip ne'kadar iyi çalışırsa başarı o'kadar yüksek gelir, halkımızın ihtiyaçları giderilmiş olur. Bu aslında tüm idarecilerin sorunu. Benim bir ayağım Manisa'da ve herzaman mukayese yapma durumundayım malesef. Bir gidip çarşıları nı, sokakları nı görmek gerek, acizane.
Aslında şehirleri şehir yapan yollardır, caddelerdir, sokaklardir ben bir Yeşilova sakini olarak Başkan ile Yıldırım Beyazıt caddesini, Barboros caddesini, Abdi İpekçi caddesini kol kola, boydan boya yürümeyi çok isterim özellikle kaldırımlardan yan yana... En basiti bu, bu liste uzayıp gidiyor yani yalnız buraya mahsus değil insanların her gün her an karşılaştığı burun buruna geldiği sorunlar dan sadece bazısı..
Yol kenarlarında esnaf, yollara kaldırımlara kahvelerden sandalyeleriyle taşmış kahve sakinleri, kaldırımlar’da esnafın malları ve önünde araç park etmesin levhaları... Yayalar ancak caddeden yürüyebilir aksini iddia eden varsa denemesi bedava. Hatta ben kinaye yapmayı düşündüm. Büyük afişler yaptırıp caddelerin en başına şunu yazmayı.. ""Sayın halkımız lütfen taşıtlara mallara ve levhalara nazik ve kibar olunuz. Bu caddede öncelik, yaşam hakkı bunlarındır aksi halde sizin can güvenliginizden bizler sorumlu değiliz"".
Eğerki birde bebek arabası ile yürümeyi düşünürseniz vay halinize.
Ben yaşadıklarımı ve gördüklerimi yazıyorum tabiki bir vatandaş olarak. İşte tüm bunları Başkanın birebir binlerce sorunun içinde görmesi mümkün olmayabilir.. ama yine işte burda ekip ortaya çıkıyor.
Ya kendin görürsün yada sana herşeyi güllük gülistanlık gösterirler meselesi... Suçlu kim peki ? tabiki Başkan..Biz kimi suçlarız ekibimi? Tabiki Başkanı....
İzmir Bostanlı, Kordon ve Güzelyalı dan ibaret değil. Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere ilçeler dahil her sokağın her caddenin ve her mahalledeki halkın sorununu önce kendiniz görün ve adım adım takip edin hiç atlamadan Ekip de sizi takip etsin ..
• İnanın! inanarak ve halk adına yaptığınız herşey yeşererek sizi takip edecektir... Yaptığınız güzellikler sehrin her yerinde imzanızı ebediyen bırakacaktır bilginize ....
YORUMLAR