İçinden ne geçiyorsa yaz dediler, gecenin bi vaktinde kaleme dökülenler de bunlar oldu...
Hayatta geç kalınacak hiç bir yer yok, her yer dolu aslında.
Hatta kaçacak, kaçırılacak bir yerde yok, her yer ful.
Yani diyeceğim şu ki her şey elinin altında alesta.
Zorlamayın hayatı, sıkıştırmayın zamanı.
Adı üzerinde hayat, o ancak sevgiyle yaşanacak.
Pişmiş aşa su karıştırmayın lütfen, terkibi sevgi mayası aşk.
Nerede, nasıl, niçin, kim kiminle ne olursa.
İnsanoğlu işte aşk denince akla illaki karşıt cins geliyor.
Boş verin onu geçin bakin aşağı-yukarı, karşıya.
Kaldırın başınızı, unutun insanı bakın bir etrafa.
Hâlbuki o' kadar çok aşk var ki, sevgili var ki civarda.
Atlayın birinden diğerine sarılın, koklayın, öpün.
Yetmedi kucak-kucağa, dudak-dudağa yatın kalkın.
Bırakın kendinizi semaya o kadar çok güzellik var ki doğada.
Belki o zaman insanda gelir gördükçe hizaya.
İşte o’ zaman insanoğlu anlayacak hiç ender, hiç olduğunu.
Aczi yetin, zafiyetin gerçeği nüksedecek ruhunda.
Sen sadece yaşa sevgi üzre, aşk üzre.
Başka bir şey yapmana gerek yok her şey alesta.
Sonra seyret bak hayretler için de neler, neler olacak.
Dağlar dans mı edecek, bulutlar saklambaç mı oynayalım diyecek.
Acaba, çayır çimen türküsünü hangi ot, hangi ayrık söyleyecek.
En güzel onlar söylüyor çünkü koro eşliğinde hep bir ağızdan.
Yok burası cennet değil, tasvir ettiğim yer sadece Dünya.
Yani bildiğimiz hayat, yani bildiğiniz diyarı aşk.
O'nun ,"sevgi üzerine aşk üzerine yarattım" dediği yer, bizlerinde hunharca kullandığı sevgisiz ,aşksız yaşadığı, yaşadığını sandığı Kara delik misali her şeyi yuttuğu ömür denilen şu garip sevda.
Sevgiyle iletişimde kalalım...
YORUMLAR