Sevdiğin bir mekana oturursun.
Bir kahve söylersin kendine, kahveni beklerken seyre dalarsın etrafını, etrafındaki insanları.
Hepsinin ayrı hikayesine, hepsinin ayrı derdine, hepsinin ayrı hüznüne, mutluluğuna tanık olursun o bir kaç dakikalık zaman diliminde.
Yer Kemeraltı Tarihi Kızlarağası Han'ı
Sabahın bitimi öğlenin kavuşması.
Bazı kareler vardır silinmez hafızadan, başkası yıllar sonra aynı yerde, aynı duyguyla yaşatır size yeniden, özlemle hatırladığınız unutamadığınız hafızanıza mıh gibi çakılmış o kareyi ....
Ve not defterinize dökülür cümleleriniz...
Hayata dair fotoğraflar her yerde.
Hava ayaz, hava serin, gariblik revaçta.
Kimi iyilik üstünde kimi eziyet büstünde.
Üşümüş anacağızı tekerlekli sandalyede.
Durdu tam yolun ortasında.
Bir güzel furmuarini çekti, kollarını sarıp sarmaladi usûlca.
Birde üstüne üstlük başını okşayıp yanaklarından öpmez mi!
Güzel anam, canım anam der gibi.
Hangisinin mutlu olduğunu bilemedim doğrusu.
Ikisinde de huzurlu bir tebessüm.
Anne ısınıverdi sanki, kızı ise kendinden geçmiş hâlde.
Sanırım anne sevgisinin huzurunda.
Seyrettim karşıdan öylece, anneyi imrendim doğrusu.
Sonra göz göze geldik, hafif bir tebessümle selamlaştık kızıyla.
Oda anlamıştı izlediğimi, dedim çok şanslısın, çok kısmetlisin ne mutlu sana.
Bir karşılığı var mutlaka.
Bak şu kaderin cilvesine Kemeraltı Kızlarağası Han'ın da.
Sevgiyle iletişimde kalalım
Gülcan Gençtürk
YORUMLAR