Gün biter.
İlk kendine sorması gereken soruyu,
en son kendine sorar insan;
Nasılsın?
Kimi zaman iyiyim diye bir ses gelir içten;
Kimi zaman eh iste !
Kimi zamansa o kadar çok şey vardır ki dökülecek dilden toparlayamaz iç sesin.. iyi olmadığın toparlayamadıgın kelimelerden bellidir aslında.
Bugün iyi değilim ...
Gün içersinde yaşadığınız onca şey arasından bazısı o kadar etkiler ki sizi bütün enerjinizi o an alır.Sakin başladığınız güne bir anda deli bir insan olarak devam edersiniz.
Oysa gayet güzel başlamıştım güne. Herşey güzel, hava güzel, kahvaltı güzel, kahvem, keyfim güzel..
Vekaletname vermek için bir Notere gittigim ana kadar ..
İçerisi oldukça kalabalık müdür beye gerekli evrakların tam olup olmadığını soruyorum oda gayet kibar bir dille eksiklerimi söylüyor... şimdiden sıra almam için beni yönlendiriyor. Buraya kadar herşey gayet güzel ve insani.
Sıra bana geliyor ve kardeşlerimle yaklaşıyorum numaramın yazıldığı gişeye. Gişedeki memur kâğıtlarıma doğru düzgün bakmadan ""hanfendi bu yanlış olmuş diyor şu evraklar eksik""
Alta bakarsanız onlarında halloldugunu görürsünüz diyorum.
Hııı pardon! diyor
Sonra yandaki gişede iki beyefendinin konuşmaları dikkatimi çekiyor
- Memur ""Babanız olmadan bunları imzalamam, onun imzası gerekiyor"" diyor
Adamlardan bitanesi -Babamız burda, dışarıda, arabada oturuyor yanlız çok hasta arabaya zor bindirdik buraya çok zor gelir
Memur ""O gelmeden ben evrağı hazırlayamam"" diyor ısrarla.
O anda yıllar önce rahmetli anneme de aynı sekilde Manisa Nüfus müdürlüğünde yapılan insanlık dışı saygısızlık aklıma geliyor.( o anı yaşıyorum sanki) .
Rahmetli annemin bazı işlemlerinin hallolması için nüfusunun yenilenmesi gerekiyordu o günlerde, kendiside o sıralarda hastanede yoğun bir tedavi sürecindeydi . Mecburen o gün nüfusunun yenilenmesi için hastaneden izin almıstık hasta yatağından çıkarıp onuda arabaya zar zor acı içinde bindirmiştik. Kurumlar onun iyileşmesini beklemiyordu çünkü! Kendisi gitmeden nüfusta yenilenmiyordu. Yanıma bir sene önce çekilmiş fotograflarınıda alarak Nüfus müdürlüğünün önüne arabayı park ettim . Annem ablamla arabada ben nüfus müdürlüğünün içinde durumumu anlatmaya çalışıyordum. (Anlayışsız ve bir o kadar merhametsiz bayan bir memura)
""Anneniz buraya gelmeden işlem yapmam" dedi.
Bakın dedim annem arabada gelin orda görün ve imzayı arabada alın benim buraya annemi getirmem mümkün değil.
Kadın burnundan kıl aldırmıyor!
Hanfendi sizin gibi biz herkesin ayağına gidersek vay halimize! akşama kadar işimiz bitmez dedi sinirle .. Annenizi buraya getirin !
Biz hanfendiyle iyi bir münakaşaya girdik o an herkes bizi izliyor ama hiç kimsede ses yok. Daha fazla dayanamayıp "sizin gibi merhametsiz birisine laf anlatmak için uğraşamam" dedim soluğu müdürün odasında aldım.
Müdür beye durumu anlattım annem hastaneden izinli çıktı durumu çok iyi değil lütfen memurunuza söylemisiniz arabadan gelip imzasını alsın dedim.
Beyefendi benim ne kadar sinirli olduğumu farketse de evraklarınıza bide ben bakayım dedi sanki anlaşmalı ikisi ... "" bu fotoğraf ne zaman çekildi?
Bir sene öncedir en fazla dedim dürüstce
-Bu fotoğraflar olmaz dedi
Sepep peki ?
-En az 6 ay önce çekilmesi gerekir
Bakin siz durumu anlamıyorsunuz galiba bu kadın hasta ve şuan arabada acı içinde ben onu fotoğrafçıya götürüp nasıl vesikalık cektireyim ayakta duramıyor;
Hem bir insan 75 yaşındaysa eğer bir senede ne kadar değişebilir ki? dedim
-Yapacak bişeyim yok fotoğrafı yenilemediğiniz taktirde işleminizi yapmıyorum dedi.
O anda müdüre siz ciddimisiniz gerçekten? Şakamı bu?Kendinizi ne sanıyorsunuz?
Umarım sizinde başınıza böyle bir durum gelmez ve karşınıza işinizi bu kadar zorlaştıracak merhametsiz vicdansız insanlar çıkmaz dedim ..
Kendilerini CIMER'E defalarca şikayet ettim (ilgilendiklerini söylediler) Sonra komple hepsinin yerlerinin değiştiğini duydum
Benden dolayımdır yada o pozisyonları hak etmediklerinden midir nedir bilemiyorum ama inanın her ne şekilde gittilerse de çok mutlu oldum .
Noterde bu anları tekrar yaşıyor gibiydim o an.
İçimdeki deli bir anda ortaya çıktı. Kendi evraklarımı bıraktım, yıllar önce bana nüfus dairesinde kimse sahip çıkmamıştı ama bugün farklıydı...
Memura ""niye gidip dışarıda imzasını almıyorsunuz? duymuyormuyorsunuz Babam hasta diyor.""
Adamlarda şaşırmıştı benim müdahaleme bilmiyorlardı ki yıllar öncesine götürmüşlerdi beni.
Memur aynı cevapla sanki tarihi tekrar yaşatıyordu bana.
- Herkesin ayağına gitsek vay halimize hanfendi .
-Beyefendi Babam yürüyemez hasta diyor bunun anlamını biliyormusunuz siz ?
Bazı özel durumu olan insanlara bu şekilde mi davranılır? dedim. beş dakikanızı almayacak bir durum için malesef oturduğunuz yerden saatlerdir konuşuyorsunuz dedim ..
Yazık cidden yazık!.
Sonra adamlar biz babamızı getirelim dedi
Hayır dedim ne münasebet Memur bey arabada imzasını alacak almak zorunda almadığı taktirde ben kendisinden şikayetçi olacağım. Memurla göz göze geldik o an homurdana homurdana yerinden bi zahmet kalktı dışarıdaki arabada bekleyen hasta yaşlı amcadan imzasını aldı. Adamlardan biri bana teşekkür ederim inanın gelecek durumda değil di Babam dedi çaresizce ..
(Tam 5 dakikasını bile almadı bu işlem memurun)
Neden bunları yaşamak zorunda kalıyoruz ki biz dedim ! Neden bu kadar duygularımızı vicdanımızı yitirdik ? Hamurumuz ne ara bozuldu bu kadar ?
Biz ne ara bu hale geldik ?
Bu ülkenin hiç bir sorunu yok aslında biliyormusunuz !
Ne eğitimde
Ne sağlıkta
Nede adalette
Bu ülkenin tek bir sorunu var aslında Ahlak !
Yitirdiğimiz bitirdiğimiz kaybettiğimiz o ulvi değer
her an, heryerde, her şekilde karşımıza öyle cirkin kirletilmiş bir şekilde çıkıyor ki insanlığınızdan utanıyorsunuz.
Sonra ""nasılsın"" ? diye sorduğunuzda kendinize
iç sesiniz tamamen susuyor yüreğiniz sızlıyor o güne dair sadece. Kafanızda binlerce soruyla kala kalıyorsunuz gecenin bir karanlıgında baş başa cevapsız sorularla sesizce kendinizle ...
Doğrularınızla bir anda sizde kaybedenler kulübünün bir üyesisinizdir artık.
Sevgiyle iletişimde kalalım...
YORUMLAR