Son Fosiller

Son Fosiller

1940 ve 80 arası doğanlar burda mı?
Onların sınırlı sayıda üretildiği kanaatindeyim.
Ayakta duran, hem geçmişe hemde geleceğe köprü olan bir nesil bu.
Arada kalmış,geçmişin dokunulmamış o saflığı,güzelligi ile kirlenmemiş haliyle büyüyen, gelecekte ise çok farklı bir kuşakla kültürle cebelleşen, hala ayakta dimdik duran, eskiye özlemi derinden yaşayan,sürekli o günlere ait hikayeler anlatan özel bir nesil bu.
Onlar ciddi tarihçi ,onlar muhteşem yazar,
Onlar şair, gezgin, yorumcu,
Onlar kelime hazineleri çok zengin konuşmacılar.
Etrafınıza şöyle bir bakın onlardan hangimiz etkilenmedi ki !
Hadi anlat bakalım eskilerden demedik ki !
Onların zamanında herkes çok güçlü ... yaptıkları işleri mücadeleleri dinledikçe bizim zamanımızın, çocuklarımızın kahramanı "Süpermen,Kaptan Amerika, Hulk da kimmiş ...
Son yıllarında doğmuş olsam da bu nesile dahil olmak gurur verici.
Onlar hem Cumhuriyetin hemde son Osmanlı'nın birebir yasanmışlıklarıyla büyüyen canlı tarihi,son nesli.
Yaşadığımız bu sıkıntılı sürecin belkide tek olumlu tarafı bu oldu bende
Etrafımdaki her yaşlıdan özenle geçmişi dinliyorum, not alıyor,ses kayıtları yapıyorum bu aralar.
Halamdan, Dedemin çiftliğine yemeğe gelen bu özelliğini hiçbir tarih kitabında okumadıgım, bilmediğim O Askeri Dehayı aynı zamanda halk Adamı ,yer sofrasına oturan, amcalarımı kucağında dakikalarca seven Mustafa Kemali dinliyorum.
En ince ayrıntısına kadar soruyorum çünkü hiç bir yerde bulamayacağım hazineler bunlar.
İlk köy enstitüsüne ne zorluklar la gittiğini ve orda şimdiki mesleğinin tohumlarını nasıl attığını, yaptıkları işleri at arabalarını süsleyerek sergilediklerini, 19 mayıs'da hükümet önünden geçerken Adnan Menderesin kendilerine büyük bir incelikle çiçek verişini yaşıyorum bende...
Mahallelerinde yaşayan Rum'larla Yahudi, Ermeni arkadaşlarıyla ne güzel anlaştıklarını hepsinin birbirine karşı son derece sevgi dolu olduğunu öğreniyorum
Alberto, Sara , Rebeka, Davit, Maria
aileden sayılıyor artık ..
Bizde onlar kadar seviyoruz onları ..
Din, dil, ırk ne olursa olsun kardeşce yaşamanın ne olduğunu birebir dinliyorum.

Ve şu sözleri beni derinden yaralıyor
"şu siyaset olmasıydı keşke
Onlar bizi birbirimize düşürdüler
Yoksa biz çok güzel yaşıyor, anlaşıyorduk"
Daha sonrası bu kıymetli dostlarının kimisinin Avrupa'ya kimisinin Amerika'ya gidişini,üzüntüsünü dinliyorum .Hepsini o kadar özlemle anlatıyor ki ...
Alberto'nun çok zeki çocuk olduğunu sonrasında Amerikada şirketler kurduğunu
Sara'nın güzeller güzeli bir kız,
Rebeka'nın da kıvırcık saçlarını, yeşil gözlerini dinliyorum bire bir yaşanmışlıklardan..
Onları dinledikçe kaçırdıklarıma üzülüyorum... şimdiye kadar dinlemedigim ölmüş dedemin Ninemin ne kadar büyük hazineye sahip olduklarını düşündükçe kayıplarım derinden yaralıyor.
Onlarda neler vardı kimbilir !
Hâlâ hayattaysa yaşlılarınız ve bu tarihler arasında doğan yakınlarınız onlardan,bizlerden keyif alın.
Onlardan öğrenin...
Hazine onlar
Hâlâ vakit varken, Nesilleri bitmeden sorun,öğrenin, dinleyin, sevin, saygı duyun.
Bir gün Dünya'daki bütün hazinelere sahip olsanız dahi bu nesilden öğrendiklerinize paha biçemeyeceksiniz..
Arada kalmış "Son Fosil'ler" di onlar ve gururla söylüyorum onların yetiştirdiği "Son Fosil'iz biz.
Sevgiyle iletişimde kalalım.